Kurtlar Vadisi projesinin 2003-2006 dönemiyle, 2007 seçimleri sonrası başlayan Kurtlar Vadisi Pusu versiyonu arasında net bir pozisyon farkı var... Pusu versiyonu tamamen AKP-yandaşı bir konumda... Ergenekon soruşturması lehine tavır alan bir çizgide gidiyor. İskender Büyük adlı karakterin içeride olan General Veli Küçük olduğunu bilmeyen yok. Hatta bizim gazeteye bile Pusu bölümlerinde olumlu bir tonlamayla selam çakıldı. Dahası bir sahnede Polat Alemdar tam manasıyla liberal bir tirat bile attı... “Kürtler ezilmedi mi bu ülkede?” diyen PKK"lı Muro karakterine Polat “Evet haklısın, ama sadece Kürtler ezilmedi bu ülkede, özgürlük isteyen herkes aşağılandı. Aleviler de ezildi, dindarlar da aşağılandı” gibi bir cevap verdi... 2003-06 arasında nerdeyse her bölüm “devlet için” insan boğazlayan ultra-nasyonalist katil bir karakter, bir anda özgürlük için mücadele eden liberal-demokrat bir onur abidesi haline geldi!!

Bu değişimin sebepleri üzerine bu yazı serisinde değerlendirmelerde bulunacağım... Fakat önce geçen hafta vurguladığım bir noktayı açıklayacağım. Kurtlar Vadisi (2003-06) bağlamındaki MİT raporunun ne olduğunu merak eden çok sayıda okur mektubu aldım...

Kurtlar Vadisi (2003-06) projesine ilişkin genel bir izleme bile Türk askerî istihbaratına hâkim olan zihniyetin bu diziyi yönlendirdiğini ya da bu diziyi yapanların birebir JİT kafasında isimler olduğunu net biçimde ortaya koyuyor... Ben o dönem bu dizinin bir bölümünü hasbelkader izlemiştim. O bölüm bariz biçimde Türk militer zihniyetinin argümanlarını içeriyordu. Türk askerî istihbarat mantığını bir nebze olsun bilen birinin bunu anlamaması imkânsızdı... Öyle olunca, dizinin tüm bölümlerinin CD"lerini edindim. Özellikle belli bölümlerden sonra ideolojik olarak bariz şekilde JİT"e angaje bir TV projesiydi o dönemin Kurtlar Vadisi... Bunun ideolojik analizini de bu yazılarda yapacağım. Geçen iki hafta biraz biraz yaptım. Bunun dahası da var...

Bugünden bakıldığında Kurtlar Vadisi (2003-06) projesinin bir darbe ortamının yaratılması için şu an yargılanmakta olan Ergenekon yapılanması tarafından psikolojik harp amaçlı yönlendirildiğine ilişkin çok çok ciddi bulgular var...

MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu"nun 2004"te hazırlayıp dönemin MİT müsteşarı Şenkal Atasagun"a sunduğu raporda dizinin yapımcıları Raci Şaşmaz ve Osman Sınav"ın devlet-mafya-güvenlik güçleri arasındaki ilişkilerle ilgili argümanları Jandarma İstihbarat Başkan Yardımcısı Albay Hasan Atilla Uğur"dan almakta olduğu belirtiliyor... Bu raporda Osman Sınav"ın cep telefonunu Atilla Uğur"un direkt Jandarma Genel Komutanlığı"ndan aradığı belirtiliyor. Numaralar veriliyor... Atilla Uğur ile Osman Sınav"ın 9 Ekim 2003"te yaptığı konuşmanın detayları raporda var...

Osman Sınav"ın çok ciddi paralar getiren bu diziden beş kuruş dahi istemeden pat diye, alelacele ayrılmasının temel sebebi İstihbaratçı Albay Atilla Uğur ile olan ilişkisinde aranmalı... MİT raporunda Atilla Uğur"a yakın bir Jandarma Astsubay Başçavuşu ile Raci Şaşmaz ve Sınav"ın yakın irtibatından da bahsediliyor...

2003-06 Kurtlar Vadisi dizisinin bölümlerini dikkatle incelediğinde Osman Sınav"ın ayrıldığı bölümlerden sonra Jandarma İstihbarat zihniyetinin diziye çok daha bariz biçimde hâkim olduğu görülüyor... Anlaşılıyor ki Sınav-sonrası dönemde Raci Şaşmaz gelen tüm direktifleri diziye yansıtmış. Dizinin o dönemki konsept danışmanı Soner Yalçın ayağı da unutulmamalı... Yalçın, benim bir yazım üzerine Ergenekon yapılanmasıyla ilgisi olmadığını ısrarla vurguladı. Bu doğru olabilir. Fakat Yalçın"ın da Ergenekon zihniyetinin tam bir temsilcisi olduğu çok açık...

Ayrıca hem dizide hem Kurtlar Vadisi Irak filminde senaristlerin sorulduğunda açıklayamadığı “embedded/iliştirilmiş” sahneler var... Bunları da tek tek açıklayacağım...

Peki, Atilla Uğur kim? Ergenekon soruşturmasının emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon"un da gözaltına alındığı 1 Temmuz 2008"deki dalgasında Antalya"da gözaltına alınan, sonra da tutuklanan ve hâlâ ETÖ üyesi olmak zannıyla içeride olan Jandarma İstihbarat Albayı...

2003-2004 darbe girişimlerinde öncü görev üstlenen Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde ismi en çok anılan üç aktörden biri... Bir darbe ortamının önce yaratılması, sonra da Sarıkız ya da Ayışığı benzeri bir operasyonla darbe yapılması bağlamında anılan sacayağının operasyonel anlamdaki en kritik ismi... Şener Eruygur-Levent Ersöz-Atilla Uğur üçlü ilişkisini bu meselelerle ilgilenip bilmeyen devlet görevlisi yok zaten...

Şimdi AKP-yandaşı gözüken Kurtlar kadrosunun AKP"yi darbe ile indirmek isteyen güçlerle ittifak ilişkileri konusuna devam edeceğiz...

0 Comments:

Post a Comment