Yayınlandığı her bölümü ile Türkiye'de gündeme oturan Kurtlar Vadisi'nin yöneticileri ile Ergenekon operasyonu arasında ilginç bağlantı.
Taraf gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, Türkiye'nin en çok tartışılan dizisi Kurtlar Vadisi hakkında ilginç bir ayrıntıyı köşesine taşıdı.

Kurtlar Vadisi senaristleri Türkiye'nin gizli gündemini ekranlara nasıl taşıdıklarıyla ilgili ilginç bir tespite dikkat çekiyor. Ergenekon davası sanıkları ile dizi yapımcıları arasında irtibat varmıydı. İşte çarpıcı tespitler:

JİTEM'İN KURTLAR VADİSİ OPERASYONU

2003-04 döneminde Sarıkız ve Ayışığı operasyon kod adlarıyla iki ciddi darbe girişimi yaşadı Türkiye... Bunu artık net bir biçimde biliyoruz. Özden Örnek'in günlüklerinin “sahih” olduğu Türk yargısı tarafından karara bağlandı.

O günlüklerde de her şey açık... Türk basın tarihine gurur abidesi olarak geçecek bir gazeteci olan Alper Görmüş sayesinde bu gerçekleri öğrenebildik.

Bu darbe girişimlerinde de en hevesli ismin Şener Eruygur olduğunu biliyoruz.Birçok general darbe girişiminden caydıktan sonra da Eruygur bir darbe ortamının yaratılması için “elden ne gelirse” yapmaya ve yaptırmaya devam etti. Şener Eruygur'un bir numaralı adamı da Tuğgeneral Levent Ersöz'dü, bunu da bilmeyen yok. Ersöz, Eruygur'un Jandarma'nın başında olduğu dönem Jandarma İstihbarat Daire Başkanlığı'nı yürüttü.

Ersöz'ün sağ kolu olarak operasyonel istihbarat hizmetinin başında da Albay Hasan Atilla Uğur vardı.Jandarma İstihbarat Teknik Takip Daire Başkanı olarak görev yapıyordu o dönem. Ergenekon denilen derin yapılanmanın bir kaos ve darbe ortamının yaratılması için hayata geçirdiği birçok operasyon ve provokasyonun izi sürüldüğünde karşımıza hep bu üçlü çıkıyor. Eruygur-Ersöz-Uğur üçlüsü. Şu an bu üç asker de Ergenekon soruşturması bağlamında tutuklu olarak hapiste...

2000'lerin de öncesine gidildiğinde Ersöz ve Uğur'un JİTEM'in kilit adamlarından olduğu gerçeğiyle karşılaşıyorsunuz.Özellikle Kürt coğrafyasında Levent Ersöz'ün ve Atilla Uğur'un ismini bilmeyen yok! Bu iki ismi duyar duymaz o coğrafyanın Kürtleri tir tir titriyor! Bu isimlerin görev yaptığı yerlerin halkı ile konuşan herkes bunu çok iyi bilir.

O bölgede icraatlarıyla bir devlet terörü ortamı yaratmış isimler bunlar... O dönemde faili meçhul biçimde katledilenlerin, ortadan kaybolanların, işkence görenlerin haddi hesabı yok...

Dahası bu zihniyet sadece “iç düşman” olarak bellediği Kürt halkına zulmetmekle de kalmıyor..JİTEM bünyesinde illegal biçimde kurulmuş katliam timlerine ısrarla karşı çıkan Albay Rıdvan Özden de o dönem öldürülüyor... Ordumuz adına ne kadar üzücü bir durumdur ki, bu vatanı korumak için, bu devlet adına görev yapan bir Türk subayının bizzat devlet tarafından katledildiğine inanıyor rahmetli Albay'ın eşi Tomris Özden.

Yakın zamanda ortaya çıkan bir tanık da Tomris Özden'in bu inancını doğruluyor. “Fatih” kod adlı bir itirafçı, Albay Özden'in bizzat Atilla Uğur tarafından kurulan JİTEM ekibi vasıtasıyla katledildiğini söylüyor. Kendinin de bu ekipte olduğunu itiraf ediyor.

2000'lerdeki darbe girişimleri sürecinde de Eruygur'un kontrolündeki Ersöz-Uğur takımı mahkeme emri olmaksızın bazı numaraların dinlenmesi yönünde kimi askerî görevlilere talimat veriyor. “Merkezden istihbarat yapıyoruz, ama mahkeme kararı çıkartmakta zorluğumuz var.

Yığılmalar oluyor. İşimiz gecikiyor. Bu nedenle her alaya dağıtım yaptık numaraları. Onlardan istiyoruz” bahanesiyle bu işlem yürütülüyor. Bu kanunsuz dinlemelerin dökümü düzenli olarak önce Atilla Uğur'a oradan Levent Ersöz ve Şener Eruygur'a gidiyor.

O dönem bu numaraların kime ait olduğu konusunda kuşkulara kapılan Erdal Sarızeybek, işin arkasını araştırınca kimi numaraların “kozmik gizliliğe” sahip olduğunu anlıyor. Kozmik gizlilik yani devletin en üst makamındaki isimler dinlenmek isteniyor...

İşte bu Atilla Uğur tam bu Sarıkız Ayışığı benzeri darbe operasyonlarının yürütüldüğü dönemde sürekli olarak Kurtlar Vadisi dizisinin yapım ekibiyle irtibat halinde..Bu askerî darbe girişiminin başarılı olması için toplumsal zemini hazırlamakla görevli olan Uğur, resmî MİT raporuna göre bu dizide kullanılacak argümanları Osman Sınav, Soner Yalçın ve Raci Şaşmaz üçlüsüne aktarıyor.Bir tarafta Eruygur-Ersöz-Uğur darbeci üçlüsü, öbür tarafta Yalçın-Sınav-Şaşmaz üçlüsü...

2003-2005 arası bu dizi JİTEM'den aldığı talimatlarla her ama her bölüm toplum içine nifak soktu.

Kin ve düşmanlığı kışkırttı, insanları provoke etti... Hrant'ın ve daha birçok insanın katledilmesini mümkün kılacak bir ortam bu sayede yaratıldı... Osman Sınav, Soner Yalçın ve Raci Şaşmaz o döneme dair sorgulanmalıdır.Kirli ilişkiler ağı ortadadır.

Dizinin hemen her bölümüne sinmiş ırkçılık ve cinayet kışkırtıcılığı ortadadır.Ergenekon'un AKP'yi bir darbeyle iktidardan indirme projesinin en başarılı ve hâlâ da etkileri süren ayağı Kurtlar Vadisi ayağıdır.

Yalçın-Sınav-Şaşmaz üçlüsü bir darbe ortamının yaratılmasına fiilen destek olmuşlardır..Sınav ve Şaşmaz'ın şu an AKP yandaşı gözükmesi, AKP hükümetinin kaynaklarından nasiplenmeye kalkması büyük bir tezgâhtır.

Başbakan Erdoğan ve tüm AKP'liler bu ülkede bir darbe yapmak isteyen güçlere önce yardakçılık yapıp, şimdi de AKP yandaşı olarak gözüken Şaşmaz ve Sınav gibilerin bu ikiyüzlülüğünü iyi görmek zorundadır Bu isimler tarafı belli olan ulusalcılardan çok daha büyük tehdittir .

0 Comments:

Post a Comment