ORHAN KEMAL CENGİZ* / Kütahyalı`ın diziye ilişkin itirazları ve bu itirazların pek çoğu da diziyi izleyenler için apaçık ortada olan gerçekler. Ama sanıyorum dizi yapımcılarını en fazla kızdıran Türkiye`nin `zencilerinin` devlete ve devletlû tayfaya yaranmak için nasıl da kraldan çok kralcı hale geldikleri üzerine olan analizi olmalı

Kurtlar Vadisi dizisinin yapımcıları Taraf gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı`ya hakaret dolu bir basın açıklamasıyla yanıt verdi. Kütahyalı ne diyordu, Kurtlar Vadisi yapımcılarının basın açıklaması ne diyor, bunların detaylarına girmeden önce, gelin bu diziye, dizinin yarattığı etkilere bir göz atalım.


ŞİDDETİN SIRADANLAŞMASI

Gazi Üniversitesi`nden Zeynep Gültekin, Kurtlar Vadisi üzerine bir yüksek lisans tezi hazırlamış. Bu tezde dizinin ilk 55 bölümünü değerlendirmeye tâbi tutmuş. Tez`de belirtilen rakamsal verilere göre:

Dizideki şiddet unsurları (ilk 55 bölüm de); Silah kullanma: 145; Silah gösterme: 226;Silahlı çatışma: 111; Öldürme: 411;Yaralama: 152; Saldırma:137; Dayak: 147;Tokat: 155; Kavga: 175; İşkence: 110; Tecavüz: 3; Taciz: 191; Bombalama: 3; Adam kaçırma: 4.



Kurtlar Vadisi Pusu`nun sadece ilk 7 bölümü için yapılan araştırma ise bütün bu şiddet tapınmasının artık bir histeri düzeyine ulaştığını gösteriyor. Bu 7 bölümde,Silah kullanma: 25; Silah gösterme: 104;Silahlı çatışma: 29; Öldürme: 31; Yaralama: 7;Saldırma: 2; Dayak: 3; İşkence: 2;Taciz: 2; Bombalama: 1; Adam kaçırma: 5.

Üzerine konuşulan dizi budur! Şiddetin yüceltildiği, hatta şiddete tapınıldığı şu basit rakamsal verilerle bile ortada değil mi?

Bununla kalsa diyeceğiz ki, dünyanın her yerinde şiddet dolu filmler yapılıyor, bunun bir piyasası var, birileri de bu piyasaya hitap edecek elbette... Ama bu film uzayda falan geçmiyor. Birbirlerine şiddet uygulayanlar da `siber yaratıklar` falan değil. Dizinin pek çok bölümünde Türkiye`nin bugününde olmakta olan olaylar, sürekli derin devlet bakış açısıyla ele alınıyor. Dizide Türkiye`nin dört tarafı düşmanlarla çevrili ve ülkemiz harici ve dahili düşmanların kuşatması altında.

GENÇLERİN İKONU: POLAT ALEMDAR

Hadi harici düşmanları bir kenara geçelim. Savaş falan çıkacağı yok. Ama dizideki `iç düşman` konsepti bir felaket. Aynen Türk derin devletinin bizi ikna etmeye çalıştığı gibi, dizide de, bu iç düşmanlar `harici` bağlantıları olan karanlık güçler olarak resmediliyor. Dizi`de anti-semitizim mi ararsınız, Hıristiyan düşmanlığı mı, azınlıklara karşı her türlü kışkırtma mevcut.

Esasen bu kışkırtmaların somut meyveler verdiğini de biliyoruz. Hıristiyanlara yönelik bir dizi saldırının ardından failler Kurtlar Vadisi dizisinin etkisi altında kalarak bu işlere giriştiklerini söylemişlerdi. İzmir`de Rahip Adriano Franchini`yi bıçaklayan genç ve keza Antalya`da Protestan Pastöre saldırısı teşebbüs aşamasında engellenen genç, mehaz kaynak olarak Kurtlar Vadisi`ni göstermekteydiler.

Kütahyalı, bir süredir yazdığı yazılarda, dizinin bu ırkçı şovenist yapısının yanı sıra, Ergenekon zihniyetiyle taşıdığı paralellikleri ve Türkiye`deki derin güçlerin bir manipülasyon aracı olarak kullanılma ihtimalini tartışıyordu. Yine en son yazdığı yazılarla, aslında herkesin kafasında dolaşmakta olan, dizi yapımcılarının senaryoyu yazarken `derin istihbarattan` yararlanıyor olabilecekleri yönündeki düşüncenin bir varsayımın ötesine geçtiğini, bir MİT Raporu`na göre dizi yapımcılarına Ergenekonla bağlantılı kişilerden bilgi, belge akışı sağlandığını yazdı. Tabii bunlar birer sav ve doğrulukları/ yanlışlıkları zaman içerisinde ortaya çıkacak.

Kütahyalı`ın diziye ilişkin itirazları geniş bir yelpazede yer alıyor ve bu itirazların pek çoğu da diziyi izleyenler için apaçık ortada olan gerçekler.

ZENCİLER NEDEN `KRAL`CI OLUR

Ama sanıyorum dizi yapımcılarını en fazla kızdıran analizlerden bir tanesi de, Kütahyalı`nın Türkiye`nin `zencilerinin` devlete ve devletlû tayfaya yaranmak için nasıl da kraldan çok kralcı hale geldikleri üzerineydi. Kütahyalı son yazısında Şaşmaz kardeşlerin bir Kadirî Şeyhi`nin oğulları olduklarını dolayısıyla da, normal koşullarda devletin kapıkulu bile olamayacakken, nasıl da kendilerini tamamen dışlayan sistemin bekâsı için uğraştıklarını anlatıyordu.

Türkiye`de beyaz adamın sözcülüğüne soyunmuş çok sayıda zenci vardır. Bunlar sadece beyaz adamın yerine konuşmakla kalmazlar, adeta onunla özdeşleşirler. Olaylara, o beyaz adam nasıl tavır koyacaksa onlarda öyle koyarlar. Aslında Şaşmaz kardeşlerin Kütahyalı`nın yazılarına tepki verme biçimleri bu tahlillerinin ne kadar doğru ve yerinde olduğunu da gösterdi. Önceki gün basına yapılan açıklama da Şaşmaz kardeşler kendilerine yönelik eleştirilere hiçbir bakımdan yanıt vermedikleri gibi, son derece düzeysiz ve saldırgan ifadelerle eleştiriye karşı ne kadar tahammülsüz olduklarını da ortaya koydular.

`Müfteri`, `şereften` yoksun vd. gibi hakaretlerin havada uçuştuğu açıklama `donunu giymemiş` gibi, belden aşağı bile denemeyecek, pespaye nitelemelerle son buluyor.

Kalabalık kitlelerin izlediği, etkilendiği, esinlendiği bir diziyi hazırlıyorsan, ciddi bir güç kullanıyorsun demektir. Güç kullanan herkes demokratik bir toplumda her türlü eleştiriye de açık olmak durumundadır. Ama belli ki, bir dönem derin devletin sözcülüğüne soyunmuş olan dizinin yapımcıları, tıpkı derin devlet gibi her türlü eleştiriden de muaf olmak istiyorlar.

ÖNCE YARGI HESAP SORMALIYDI

Tabii, eğer demokratik bir toplumda yaşıyor olsa idik, öncelikle yargı, nefreti ve ayrımcılığı körükleyen bu dizinin yapımcılarından hesap sorardı. Ancak Türkiye`de ırkçılık ve ayrımcılığın ne olduğuna dair bilinç çok geride olduğu ve `nefret suçu` mevhumu pek de bilinmediği için, dizi yapımcılarının kışkırtmaları herhangi bir yaptırımla karşılaşmadı. Belli ki, buradan aldıkları cesaretle kendilerini eleştirenlere gözdağı vermeyi doğal bir hakları olarak görüyorlar.

Genç yaşına rağmen Türkiye`de işleyen dinamikleri derinden kavramış olan Rasim Ozan, demokrat ve özgürlükçü duruşuyla bu ülkenin aydınlık yüzünü temsil ediyor. Kurtlar Vadisi`nin temsil ettiği zihniyet dünyası ise kadim sorunlarımızın kaynağı...Bu ıssız vahada nadiren ve bin bir güçlükle yetişen entelektüelleri kurda kuşa yem etmemek gerek. Geleceğimiz buna bağlı...

0 Comments:

Post a Comment