Programın editörü Kütahyalı'nın dayak yemesi konusunda iki tarafa da dokunmadı.

Vatan Gazetesi Yazarı Reha Muhtar'ın köşe yazısından;

RASİM’E YUMRUKLU SALDIRI...

Genç bir çocuk Rasim... Diline ve eline kolay hakim olamayan, analizleri “çok sert” dile getiren, karşısındakini sinirlendiren ve biraz da provokasyona getiren genç bir çocuk Rasim Kütahyalı...

Taraf gazetesinde Deniz Gezmiş için öyle bir yazı yazdı ki, üç koca yazı kesmedi ona cevap vermek için beni... Tempo dergisine röportaj da verdim 25 yıldır söylemekten imtina ettiğim şöyleri söyledim...

O kadar provoke etti beni yani Deniz Gezmiş’le ilgili...

Kurtlar Vadisi dizisiyle ilgili bir gün bir programa çağırmıştı arkadaşlar...

Çocuğu gördüm, ağır laflar ediyor ama içinde bir gram kötülük yok...

Sevimli, kalender ve sevecen...

Söylediklerine ne kadar karşı çıksanız da, onun insanlığına karşı çıkamıyorsunuz... Çok Farklı programında Ahmet Tulgar’la konuk kooridanasyonu sağlamaya ve editörlük yapmaya başladılar kendi işlerinin yanı sıra...

Ben ne Ahmet’in (Tulgar) ne de Rasim’in (Kütahyalı) dışarıda yaptıkları işlere karışmıyorum...

Pazar günü akşam saatlerinde internet sitelerine bakıyordum ki birinde “Rasim’e saldırı” diye bir haber var...

Ulan nedir neyin nesidir derken görüyorum ki Alperen Ocakları’ndan bir genç Rasim’e yumrukla saldırmış bir program bitiminde...

Hemen bir şey yazmayayım dedim, çünkü olayın altında ne gibi bir provokasyon var bilmiyorum...

Benim bildiğim ya şahsi bir olay, ya da olayın altında başka şeyler var...

Çünkü Alperenler böyle bir dönemde kimseye kolay kolay saldırarak “saldırgan” duruman düşmek istemezler...



Her halükârda onlara merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun son görüşmede bana söylediklerini aktarayım:

“Bizim içimizden birilerini bulup oyun oynamaya kalkıyorlar... Hrant olayı böyle bir olaydı... O çocuğun provokatör olduğunu anlamıştım... Partiden uzaklaştırdım... Sonra ben bölgeden gidince yeniden partiye sızmış... Bizim gençleri kullanmaya çalışan derin güçler var...”

Yazıcıoğlu böyle söyledi ölmeden kısa bir süre önce...

Bir şey daha var...

Demokrasi tahammül edemeyeceğini düşündüğünüz şeylere tahammül edebilme sanatıdır...

Rasim Kütahyalı’nın bir sürü görüşü için ölümüne tartışırım...

Ama onun benim hiç katılmadığım o görüşlerini savunabilmesi için kendimi önünde siper ederim...

Demokrasi ve demokratlık böyle bir şey işte...

Demokrasi ışığıyla aydınlanmak isteyenler ne dediğimi anlayacaklar, ama karanlık odaklar, kirli planların içinden rant elde etmeye çalışan kirli karakterler bundan çok rahatsız olacaklar...

Rahatsız olsunlar varsınlar...

Demokrasi de onların kirli oyunlarından rahatsız...

0 Comments:

Post a Comment