"Kurtlar Vadisi' repliklerinin bu denli havada uçuşmasını; daha önce kurşunlara hedef olarak ölümden dönen Ahmet Çakar'a sordum"

Kurtlar vadisi ağzı

GEÇTİĞİMİZ hafta Ahmet Çakar bir yorumunda bazı futbolcuların kabadayı ağzı konuştuklarını söyleyerek 'Kurtlar Vadisi şablonu Türk futbolunun içine girmiştir' demişti. Bu konuşmayı çok önemsemeyip, bir kişinin bu tarz bir konuşma yapmasının genele indirgenemeyeceğini düşünmüştüm.

Ama bugün baktığımda Çakar'ın ne kadar haklı olduğunu anlamış durumdayım.

G.Saray- F.Bahçe maçından sonra rakip futbolcuları kastederek; 'Dışarıda istedikleri zaman görüşürüz. Benim kimseden korkum yok" diyen Arda dün de bir güvenlikçiyle itişti. Arda'nın buradaki yürüyüşüne bakmanız, konunun ne denli şirazeden çıktığını anlamanıza yeterli.

Bu sadece Arda'nın konusu değil elbet.

İkinci örnek Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun.

Uygun'dan ünlü kabadayı 'Yandım Ali' replikleri almanız her an mümkün. Hatırlarsınız, Uygun bir maç sonrasında kulübeyi darmadağın etmiş, sonra özür dilemişti.

"Sivas'ta Laila yok, Lailahe İllallah var!" sözleri de onun söylemi...

Aynı sokak ağzı konuşma ve tavrı ile Konyaspor-Sivasspor maçı sonrası konuştu Uygun, 'Bir Türk her şeye bedeldir, öptüm sizi' diyerek sinirli şekilde basın toplantısını terk etti..

'Bir Türk her şeye bedeldir' konuşmaları zaman zaman siyasi tartışmalarda kullanılır da, bir spor karşılaşmasının ardından ortaya atılmasını bir türlü anlamlandıramadım..

Bülent 'Bir Türk' derken kendinden mi bahsediyor, hafta sonu karşılaştıkları Konyaspor'u bir İtalyan takımı mı zannediyor, her şeye bedelse niye Konyaspor'u yenemedi gibi bir yığın saçma sapan sorular aklımdan geldi geçti. Tıpkı maçtan sonra Bülent'in gereksiz kelimeleri gibi.

'Kurtlar Vadisi' repliklerinin bu denli havada uçuşmasını; daha önce kurşunlara hedef olarak ölümden dönen Ahmet Çakar'a sordum: Bu işe gülüp geçmek mi, yoksa ciddiye almak mı lazım?

Aldığım cevap konunun ciddiyetini ortaya koymaya yetiyor:

"Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Maalesef futboldaki ünlüler kendilerini dokunulmaz sanıyor ve belli gruplarla hareket ettikleri için kendilerini daha güçlü zannediyorlar. Aylar önce de futbolda 'Kurtlar Vadisi' gelişiyor derken de zaten ben bu eğilimleri görmüştüm. Bunlar da asla önlenemez."

Galatasaray-Fenerbahçe karşılaşmasının ardından 1 hafta boyunca verilecek cezalara kilitlendik. Futbol Federasyonu bu tarz hareket ve söylemlerle ilgili ne yapmayı düşündüğünü de merak etmeden duramıyorum.

Zira kabadayı kültürü, spora gönül veren milyonlarca insanın keyfini ciddi manada kaçırabilir.

EKRAN GEYİKLERİ

KLİMA KRİZİ
Telegol'de bu hafta klima krizi vardı. Ziya Şengül spot ışıkların altında kıpkırmızı olmuş İstanbul Büyükşehir Belediyespor-G.Saray karşılaşmasının pozisyon yorumu sırasında araya giriyor:

Ziya Şengül: Klima çalıştırma şansı var mı?

Serhat Ulueren: Klima çalışıyor.

Ziya: Şengül Nasıl çalışıyor ya!

Serhat Ulueren bu konuşmadan sonra oralı olmadı ama, yüzündeki teri görünce ben de Şengül'e hak vermedim değil doğrusu!

TEŞVİK!

Telegol'de bu hafta bir de ilgi çeken 'teşvik' konuşmaları oldu.
Sinan Engin 'Ben bu işin uzmanıyım' diyerek girdi lafa: "Artık hiç kimse teşvik-meşvik veremez.. Bu sene ne teşvik olur ne başka bir şey."

Engin cümlesini şöyle tamamladı: "Korkarlar. Arayacaklar, teşvik gönderecekler falan! Şu dönemde çok zor"

Anlayacağınız Sinan Engin'in ifadelerine göre Ergenekon soruşturması teşvikçileri de bir hayli korkutmuş görünüyor.

Anlamadığım tarafsa Sinan Engin'in bu konuda nasıl uzmanlaştığı ve stüdyodaki onca insanın bu konu hakkında Engin'e neden sorular sormadığı!

0 Comments:

Post a Comment