Çok değil, bundan sadece üç ay kadar önceydi...

Önce, katıldığı bir televizyon programında, “1974’te Kıbrıs’ta elleri bağlı bir esiri alnından vurdum” demişti...

Sonra, bu söylediklerinin, bir savaş suçunun itirafı olduğunu fark edip, “Bu bir senaryoydu. Tıpkı ‘Er Ryan’ı Kurtarmak’ gibi bir film çekmek istiyordum ve bunun senaryosu üzerine de uzun zamandır çalışıyordum. Kafamda şekillendirdiğim bu senaryoyu canlı yayında sanki gerçekmiş gibi anlattım. İnsanların tepkisinin nasıl olacağını merak ediyordum. Amacım bir şok ortamı yaratmaktı. Ve bu senaryoyu oyunculuğumu da katarak sahneledim” şeklindeki tuhaf açıklamayla durumu kurtarmaya çalışmıştı.

Ama haliyle, kimse inanmamıştı Kurtlar Vadisi dizisinin oyuncusu Atilla Olgaç’ın bu ikinci açıklamasına.

İkna edememişti kimseyi bu uydurma senaryo meselesine.

Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Derviş Eroğlu da şimdi o hesap!

2000 yılının Nisan ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Denktaş’la birlikte ikinci tura kalan ve ikinci turdan birkaç gün önce yani 20 Nisan günü adaylıktan çekildiğini açıklayan Eroğlu, adaylıktan çekilmeden bir gece önce bazı gazetecilerle Dome Otel’de akşam yemeği yemiş ve o yemekte bazı ilginç iddialarda bulunduğu ortaya çıkmıştı.

O yemekteki gazetecilerden biri olan Hasan Hastürer, 8 Kasım 2004 tarihli köşe yazısında bakın o geceyle ilgili ne diyor:

“Dome Otel’deki o akşamı dün gibi anımsarım. Eroğlu’nun sol yanında oturuyordum. Üç dört kritik telefon görüşmesi yapmıştı. Garsonların dışarı çıkmasını istedikten sonra Türkiye kaynaklı müdahaleleri gündeme getirip, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale için adaya gönderilen Mit ajanlarını anlatmıştı.”

Bu konuyu yazıya döken sadece Hastürer değildi elbette. O gece o yemekte bulunan pek çok gazeteci bu konuyu gündeme getirmiş, Eroğlu’nun, kendisini takip eden 41 Mit ajanından bahsettiğini yazmışlardı.

Eroğlu’nun dün Zaman Gazetesi’nde yayınlanan röportajını okuyunca, nedense hemen Atilla Olgaç’ın açıklamaları geldi aklıma.

Tıpkı Olgaç’ın senaryo savunması gibi, bundan dokuz yıl önce adaylıktan çekilmesine bir gerekçe olarak gösterdiği Mit ajanları, dün aniden ‘şaka’ oluverdi UBP Genel Başkanı için.

Mit ajanları konusunda ESPRİ yaptığını söyleyiverdi dün.

Bu mesele çocuk oyuncağı ya!

Bu kadar basit ya her şey!

Espri yapmış!

E hade gülelim madem…

Espri boşa gitmesin!

***

Eroğlu’nun Zaman Gazetesi’ne yaptığı açıklamadaki tek tuhaflık bu olsa keşke!

19 Nisan seçimlerinde iktidara gelmeleri halinde, Ergenekon’un Kıbrıs faaliyetleri raporunda yer alan iddiaların üzerine gidecekmiş!

Ayrıca, gerekirse mecliste genel soruşturma açacakmış!

E hade hayırlısı…

Gerçi Başbakan Soyer’in talebiyle, Başsavcı gidiyor zaten o iddiaların üzerine.

Başsavcılık soruşturmayı başlattı bile...

Bir de siz zahmet etmeyin bence…

Hem madem siz de araştıracaktınız, niye kızdınız ki Soyer’e?

Ha bir de şu faili meçhuller meselesi var ki, evlere şenlik…

“Faili meçhul her ülkede olurmuş, her cinayetin fail bulunacak diye bir şey yokmuş…”

Sayın Eroğlu, bir açıklamanın içinde bir espri yeter.

Bu kadarı size de, bize de fazla!

0 Comments:

Post a Comment