Türkiye, çok daha ağır sancılı günler bekliyor.
Gündemin demirbaşı belli: İşsizlik, yoksulluk ve açlık…
Başka gündemler de var:
ABD talimatıyla Ermenistan sınır kapısının açılarak Azerbaycan ile aramızın açılması,
AKP’nin tüm karşı çabalarına rağmen sandıktan çıkan Derviş Eroğlu başbakanlığındaki KKTC’nin AB sopasıyla köşeye sıkıştırılarak Rumların kucağına itilmesi,
ABD Başkanı Barack H. Obama’nın talepleri istikametinde Afganistan’a muharip Türk gücü gönderilmesi,
Kuzey Irak’ta kurulan Barzani’nin karton Kürdistan Bölge Devleti’nin Ankara tarafından korunup kollanması,
Türk milletinin milli birliğinin, milli bütünlüğünün ve sosyal dokusunun “demokratik ve etnik katalizatörler”le parçalanmasının ve dağılmasının hızlandırılması,
IMF’nin üç kuruşuna karşılık ecnebilere son tavizlerin de verilerek milletin tüm kaynaklarının peşkeş çekilmesi…
İşsizlik, yoksulluk ve açlık, bütün bu sancılı devlet işlerinin önüne geçti.
Millet işsizlikle boğuşuyor.
Açlık ve yoksullukla cebelleşiyor.
Tencereler kaynamıyor.
Hiçbir vaveyla veya hiçbir senaryo, işsizliği bastıramaz, bastıramıyor.
Ne 1 Mayıs vaveylası…
Ne Ergenekon gulgulesi...
Ne Kurtlar Vadisi homurtuları, ne de bunların üçüncü sınıf taklidi “derin devlet diziler” milletin açlığını bastırabilir.
İşsizlik, yoksulluk demektir, açlık demektir… Neticede sosyal patlama demektir.
Açlık, ne ile bastırılabilir ki?!
Aç kalan insan neler yapmaz ki…
Türk milleti işsiz… Yani aç ve yoksul!
Çok milyonları aştı, artık on milyonlarla ifade ediliyor işsizler ordusu!
AKP hükümetinin işsizliğe çaresi var mı?!
Yok…
Hükümet “işsizler ordusu”na her ay katılan milyonların istatistiğini yapmakla meşgul…
Hükümetizn yaptığı bütçe revizyonuna göre, Türk ekonomisi yüzde 7.5 geriye gidecek… IMF raporuna göre Türk ekonomisinde yüzde 5.1 küçülme yaşanacak; bu oranın neticesinde ekonomi yüzde 10 daralacak.
Bunun getireceği işsizlik rakamlarını hesap eden yok…
Bu küçülme “on milyonlar”ca insanımıza iş kaybettirecek!
Başbakan hala “teğet geçti” diyor.
Çünkü başka söyleyecek bir şeyi yok, yapacak bir tespiti yok ki… Ne desin?!
Ben Erdoğan’a şaşmıyorum, hala AKP’den bir şeyler bekleyenlere şaşıyorum… Bekleyenler ne bekliyor, ne diye bekliyor?! AKP hükümeti, ekonomide çuvalladığını “teğet geçti, bir şey olmaz inşallah, işsizliğe çare bulamadık” ifadelerinden başka daha açık nasıl ifade etsin!?
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyden “iç ve dış talebin daraldığını” öğrenmişler… O kadar. Devamını ve çözümünü öğrenmeye yürekleri el vermemiş.
Prof. Dr. Baş, talep daralması probleminin halli ve tüketici kesimin nasıl güçlendirileceği hususunda dünya çapında Sosyal Devlet projeleri ortaya koydu.
Nitekim Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “talebin daraldığını gördü. Nihayet Bakan Çelik, “talebin daralması ve dış ve iş talebindeki daralma özellikle ihracat ve sanayideki daralma, dolayısıyla istihdama olumsuz yansımaları söz konusu; bunu da rakamlarda görüyoruz zaten” diyor… Bu kadar.
Talep daralması yaşanıyor… Tamam da çareniz ne, çözümünüz ne?!
Açlığa talim, yoksulluğa talim, birkaç Fak-Fuk-Fon yardımı ve sabır tavsiyesi!
Türk milleti, üç kuruşluk Fak-Fuk Fon anlayışıyla idare edilemeyecek kadar potansiyeli büyük bir millettir… Tüm peşkeşlere, hortumlamalara ve borç batağına rağmen Türk ekonomisi de öyle!
Türkiye’nin selamete çıkması için, Bağımsız Türkiye ve Milli Ekonomi Modeli anlayışı şarttır.
Çalışma Bakanı, işsizlik oranı yüzde 20’lere varınca, talep daralmasını nihayet görmüş… Ama çaresi yok, çözümü yok… Çünkü bütçesi ve kaynağı yok!
Hükümet IMF’ye bağlı, küresel müflislerin dümen suyunda!
AKP’nin, talep daralmasını açacak bütçesi mi var?! Nerede…
Talep daralmasını halletmek için, tüketici kesimi güçlendirmek, vatandaşlın cebine para koymak gerekiyor. Üreticiye ve pazara müşteri oluşturmak gerekiyor… Prof. Dr. Baş, bütün bunların projelerini, formüllerini ve kaynaklarını ortaya koydu. Prof. Dr. Baş, her vatandaşa 500 TL vatandaşlık maaşı vereceğiz, ek olarak her ev hanımına “kamu işçisi statüsü”nde 500 TL ev hanımı maaşı bağlayacağız derken, hesabını-kitabını ortaya koydu, kaynaklarını gösterdi.
AKP veya diğerleri, yani IMF’ciler bunları yapabilir mi?
Yapamazlar… Ne AKP, ne MHP, CHP veya bir başkası! Yapamazlar.
Bu krizi bitirecek olan, talep daralmasını halledecek, işsizliğe son verecek, sürekli büyüme ve tam istihdamı sağlayacak olan tek kadro BTP kadrosu ve tek lider de Prof. Dr. Baş’tır.
AB ülkeleri Prof. Dr. Baş’tan proje alıp uyguluyor, ABD başkanları ondan çözüm çalaıp açılım yapıyorlar, Rusya, Almanya, Japonya, Venezüella ve hatta Vatikan gibi 50’yi aşkın devlet Prof. Dr. Baş’tan ders alıp batmaktan kurtulmanın yolunu buluyor… Bu çözüm ve milli ekonomiyi, Türk milletine çok görerek halkımızı açlığa ve sefalete mahkum eden bazı yerli ahmaklar ise, bunu BTP’ye yaptırmazlar yalanıyla devlete ve millete kan kaybettiriyorlar. Türk milleti, bunların kitabını dürdüğü vakit, açlıktan, sefaletten, zilletten kurtulacak; bağımsız, müreffeh ve onurlu bir millet olmanın bayramını yaşayacaktır… Bu vesile ile tekrar 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramımızı kutlar, şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve şükranlarımla yad ederim.

0 Comments:

Post a Comment