5 Aralık'ta vizyona girecek olan "Muro" filminin başrol oyuncuları bu durumdan memnun...
5 Aralık'ta "A.R.O.G"la birlikte vizyona girecek olan "Muro: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine" filminin başrol oyuncuları bu durumdan memnun.
Muro'yu canlandıran Mustafa Üstündağ, "Kaliteli bir filmle aynı hafta vizyona girmek iyi bir şey. İyi filmler sinema sektöründe sinerji yaratıyor. Pana Film de Cem Yılmaz da para kazansın ki, daha çok film çekilsin. Bu böyle devam ederse, bir-iki yılda Bitlis'te de sinema salonları açılacak" diyor.


Film, Muro ve ekibinin devrimi başlatmak için köylerine dönmeleriyle başlıyor değil mi?

- Mustafa Üstündağ: Daha rahat iletişim kuracakları insanların bulunduğu ufak bir yerden devrimi ateşleyip daha sonra metropollere yayılmayı planlıyorlar.

Ancak köye dönüp bir de bakıyorsunuz ki muhtar, Muro ve Çeto’yu Rus kızlarıyla evlendirmiş!

- Eray Türk: Muhtarın oğlu İstanbul’da birtakım değişik işlerle uğraşıyor ve hazır Muro ve Çeto cezaevindeyken onların üzerinden para kazanmak için harekete geçiyor. Çünkü bizim 30-35 senede cezaevinde kalacağımızı hesaplıyor. Cezaevindeyken Muro ve Çeto’yu evlendirip paraları cebe indirmek istiyor.

Muro, Çeto ve Yıldırım’ın "Kurtlar Vadisi" dizisinde hiç görmediğimiz özelliklerini filmde izleyeceğiz galiba.

- M. Üstündağ: Aynen öyle... Aşık oluyorlar, duyguları ve özlemleri daha ön plana çıkıyor.

Yıldırım’ın da bir aşk kaçamağı var mı?

- Eray Türk:
Aşık olmaya çalışıyorum ama pek beceremiyorum.

Bu arada Çeto’da hafiften Muro’nun otoritesine karşı isyan bayrağı çekme durumu söz konusu...

- Şefik Onatoğlu: Onunki biraz cahil cesareti. Tabi aşık olunca her şey altüst oluyor.

Gelelim asıl konuya... Muro devrimci jargonu ti’ye mi alıyor?

- M. Üstündağ: Hayır, Muro devrimci jargonu hiçbir zaman ti’ye almıyor. Bir kere bunun ayrımına varalım.

Ne yapıyor peki?

- M. Üstündağ:
Muro inanmış bir insan. Don Kişot gibi. Don Kişot’un yel değirmenleriyle savaşını nasıl ti’ye almıyorsak, Muro’nun mücadelesini de ti’ye almamız söz konusu değil.

Tamam Muro her şeyi inanarak yapıyor da, espri malzemesi devrimci jargonu ti’ye alması. Muro’yu izlerken birçok kişi geçmişe dönüyor.

- M. Üstündağ:
Şimdi geçmişe dönüp baktığımızda bu tip sözlerin bizim topraklarımıza ait olmadığını, dış güçler tarafından ezberletildiğini görüyoruz. Ve bu yüzden de komik geliyor.

Şimdi gülüyoruz ama 12 Eylül ve öncesi devrim ütopyasına kapılıp büyük hayal kırıklığı yaşayanlar var...


- M. Üstündağ: Yaş itibariyle değil ama 12 Eylül’ün yansımalarının acısını biz de yaşadık. Büyüklerimizin, mahalledeki abilerimizin neler yaşadıklarını çok iyi biliyoruz. Daha sonrasını da hepiniz biliyorsunuz zaten. Apolitik gençler olarak yetiştirildik.

Kendinizi apolitik mi görüyorsunuz?

- M. Üstündağ: Hayır ben kendimi apolitik görmüyorum. Biz de memleket meselelerine kafa yoruyoruz ama 12 Eylül öncesi gençler kadar politik olmadığımız bir gerçek. Sonuçta biz Özal çocuklarıyız. Devlet politikasıyla bilinçli olarak apolitik yetiştirildik. Bizim üniversitede okuduğumuz kitapları insanlar o zaman lisede okumaya başlıyordu.

Nasıl bir öğrenciydiniz? Eylemlere katılır mıydınız?

M. Üstündağ: Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde okudum. Dünya meselelerinin, siyasetin uzağında durmaya çalıştım. Çünkü kendi mesleğimde bir yerlere gelip, söylediklerim dikkate alınmaya başlandıktan sonra kendi dünya görüşümü bir platformda dile getirebilirim diye düşündüm.

Şefik Bey siz de aynı okuldan mezunsunuz, değil mi?

Ş. Onatoğlu: Evet.

E. Türk: Ben de Yeditepe Üniversitesi’nde okuyorum.

Yeditepe’de fazla vukuat olmaz, değil mi?

- E. Türk:
(Gülüyor) Doğru söylüyorsun! Şimdi öğrenciler ders sayısı ve yemek fiyatları düşürülsün diye eylem yapıyor.

- M. Üstündağ: Özel üniversiteler açıldıktan sonra her şey bitti zaten. Nerede şimdi 6. Filo’yu denize dökecek gençlik!

Peki, Şefik’in dünya görüşü nedir?

- Ş. Onatoğlu: Herkes gibi benim de bir dünya görüşüm var. Ben tam bağımsız olalım istiyorum. Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı şu anda bu özgürlüğü bile bulamazdık diyebilirim.

Başkanım Çeto galiba ulusalcı kanata kaymaya başladı...

- Ş. Onatoğlu: (Gülüyor)

A.R.O.G da Muro da kazansın

Güçlü bir rakibiniz var. "A.R.O.G" ile aynı hafta vizyona gireceksiniz.

- M. Üstündağ: Müjdat Abi (Gezen) "Çocuklar, kuyumcular niye hep yan yanadır? Biri kazanıyorsa diğeri de kazanır" derdi. İyi filmler bir sinerji yaratıyor sinema sektöründe. Pana Film de Cem Yılmaz da para kazansın ki, daha çok film çekilsin.

Muro filminin devamı çekilecek mi?

- Ş. Onatoğlu:
"Bu bir üçleme filmidir" diyormuşum! (Gülüyor) Bilmiyoruz, ona yapımcı karar verecek.

Muro ve ekibinin aşık olduğu kızlar Rusya’dan. Yani hepiniz yoldaşsınız. Mutlaka ortak bir paydada buluşursunuz.

- M. Üstündağ: Muro’nun amacı da o zaten. Gördüğü herkesi iki dakikada örgütleyip devrim mücadelesine katmak istiyor. Rus yoldaşlara da doğru yolu gösterecek.

Hatta "Vay be Lenin’in torunlarının düştüğü duruma bak" gibilerinden diyaloglar da duyabiliriz!

- M. Üstündağ: (Gülüyor) Biliyor musun, aynen böyle bir cümle kuruyorum. Biz karakter komedisi değil durum komedisinden besleniyoruz. Muro, Çeto ve Yıldırım’ın trajedilerini de perdeye taşıyacağız. Filmin bir derdi var.

- Ş. Onatoğlu: Çeto’nun en büyük derdi de aşkı.

- M. Üstündağ: Bu Çeto var ya, aşk için davasını bile satar!


Kelebek (Hürriyet)

0 Comments:

Post a Comment