Kurtlar Vadisi sadece bir dizi midir?

Son 10 yılın belki de en önemli televizyon dizisi o.

Gün oldu, mafya ve çetelere özendirdiği iddialarıyla yerden yere vuruldu.
Gün oldu, Türkiye’ye ait ama çok da fazla dillendirilmeyen gerçekleri halka anlattığı için büyük övgüler aldı.

Irak’la ilgili başlayan seri, her nedense büyük tartışmalar eşliğinde yayından kaldırıldı.

Belki de toplum, o seride anlatılacaklara yeterince hazır değildi, bilemiyoruz.

PUSU serisi ise, her ne kadar bu sezonki senaryolarında bazı abartmalar göze batsa da, iki yıldır büyük bir ilgiyle izleniyor.

Dikkat ederseniz, mafya ilişkilerinin yer aldığı ilk bölümlere ve sonrasında planlanan “IRAK” serisine yöneltilen büyük eleştirilerin zerresi bu dönem için görülmüş değil.

Neden acaba?

Tamam, en baştan beri Polat, Memati ve Abdülhey’in dizi içindeki rolleri başlı başına büyük hayran kitleleri yaratmış olabilir. Hatta önceleri Güllü ve şimdilerde de başlı başına bir film projesine dönüşmüş olan MURO efsanesi de izleyicileri diziye bağlamış bulunabilir.

Ama bir enteresan dizideki bu çekici karakterlerin çok daha ötesinde acaba toplum – ki artık sadece gençler de, önemli bir yetişkin ve entelektüel kesim de- dizinin son dönemlerdeki haline acaba neden bu kadar ilgili?

Son yıllarda başı başına bir dev sektör haline gelen yerli dizilerin, çoğunda aşklar, ihanetler, polisiye olaylar, töre ve kan davaları gibi toplumun her kesiminin ilgisi çeken senaryolar büyük beğeni topluyor, bu bir gerçek.

Bu ülkenin en ciddi kurumları olan devlet, ordu, istihbarat, dev holdingler ve medyayla, ülkenin başına son otuz yılında püsküllü bela edilmiş terör; bir dizide BU KADAR İÇ İÇE ve NEREDEYSE KİMSENİN “HADİ ORDAN, O KADAR DA DEĞİL” tepkisine yol açmayacak şekilde işleniyorsa, belki de orada durup bir düşünmek gerekir.

Polat, yeni bir aşka yelken açabilir.
Bugüne kadar bir kediyi bile sevmemiş Memati bile sevgiyi bulabilir.
Buz adam Abdülhey de, gizli aşkını artık seslendirebilir.
Tüm dizilerde olur böyle zamanlar.

Bir ülke düşünün, yakın tarihinin Devlet- Yönetim-Terör gibi konularıyla direkt ilgili gündemleri çok yoğun bir şekilde yaşıyor. Geçmişte kalmış kimi karanlık olaylara ilişkin, tünelde yeni ışıklar, kamuoyunda yeni tanıklar ve medyada bomba haberler görülüyor.
Ve bir dizi de; aşkın, mizahın, tasavvufun ve kahramanlığın ince perdesi altında, O ÇOK ÖNEMLİ GÜNDEM MADDELERİNE İLİŞKİN KARELER VE KARAKTERLE DOLUP TAŞIYOR.

Yapımcılar “Bu puslu vadide geçen tüm olaylar tamamen hayal ürünüdür” diyor demesine de, ülkenin önemli televizyon ve gazetelerindeki en önemli gündem başlıklarını en azından bir hafta takip edip değerlendirdikten sonra insan, sormadan edemiyor: “KURTLAR VADİSİ PUSU” acaba sadece bir dizi midir?