Toplumu sinemalar bozdu biz de onunla düzeltelim…


Serdar Kara kimdir?

1977 Elazığ doğumluyum. Lise mezunuyum. Vizyon Gazetesinin imtiyaz sahibiyim. Aynı zamanda Sinema Derneği’nin de başkanlığını yapıyorum. Evliyim, iki çocuk babasıyım.

Derneğe gelelim. Nerden çıktı böyle bir dernek kurma fikri?

İçimde bir sinema sevgisi sürekli vardı. Ama gazeteyi kurunca onu ertelemek zorunda kaldım. Daha sonra çevre illerdeki sinemacılık üzerine organizasyonları inceledim. Çok zor olacağını biliyordum. Bir takım görüşmeler yaptım. Kültür bakanlığı ile görüştüm… Beraber bazı projeler geliştirdik ve ben dernek kurmaya karar verdim. 7 arkadaşla beraber de bu derneği kurduk.

Sorunlarınız neler?

Sinema sektörünün büyük gelişme gösterdiği bir zamanda bu işe girmek başlı başına bir sıkıntıydı zaten. Çok emek ve mesai istiyor…

Örneğimiz peygamberimiz

Amacınız nedir bu zorluğa katlanmanıza sebep olan?

Biz tamamen gönüllük esasına göre çalışıyoruz. Faaliyetlerimizi de özellikle ücretsiz yapıyoruz. Çünkü sinemacılık önemli. Geçenlerde bir yönetmenimiz ABD istilası altındaki bir sinemanın toplumdan çok şey alacağını bunu için özünü koruyan sanatçılara her zaman ihtiyaç olduğunu söyledi. Biz de aynen bu fikrin arkasındayız. Kendi örf ve adetlerimizden o derece uzaklaştık ki insanlara ulaşmanın sadece iki yolu kaldı. Biri futbol müsabakaları, diğeri ise TV ya da sinema. O yüzden biz de mesajımızı iletmek için sinemayı seçtik. Baktık Türkiye’de film sektörü gelişiyor ama Elazığ’da hiçbir şey yapılmıyor. O ki toplum sinema ile bozuluyor onarıma da buradan başlayalım dedik. Belki şu an bu amaç abartılı geliyor ama biz bir çıra yaktık ve çıktık yola… İnsanlarımız tekrar özünü hatırlatan filmler de izlesinler ve bu tür filmler de çok kaliteli olsun diye bu yola çıktık. Örneğimiz Peygamberimiz olduğu için az kişi olmayı, imkânlarımızın kısıtlı olmasını pek de kafaya takmadık. Çünkü O da kaç kişiyle yola çıkmıştı ki…

Önümüzdeki yıl ne yapmayacağımızı tecrübe ettik

Önce adımızı duyuralım dedik ve bu yıl bir festival düzenlemeye karar verdik. Tabi eksiğimiz çoktu, tecrübemiz yoktu, aksaklık boldu… Ama sonuçta önümüzdeki yıl neler yapmayacağımızın da tecrübesini edinmiş olduk.

18 il Elazığ için yarışacak

Başka faaliyetleriniz oldu mu? Ya da bundan sonra neler yapacaksınız?

İlk faaliyetimiz bu festival oldu. Önümüzdeki yıllarda da köyleri tek tek gezerek özümüzü yansıtan tür filmleri köylerimizde ücretsiz göstermeyi amaçlıyoruz. Ardından ise aynı projeyi okullarımızda uygulamak istiyoruz. Bunun yanında Mart 2009’da 18 üniversitenin katılacağı bir kısa film yarışması yapacağız. 18 üniversitenin İletişim Fakültesi öğrencileri Elazığ için yarışacak.

Düşmanımızın silahı ile silahlanalım…

Biz de sinema ile onaralım

Sinema sektörü toplumları yönlendirmede, bilinçaltını değiştirmede, çok önemli role sahip… Osmanlı’da tiyatro köylere kadar inince toplum yapısının bozulmaya başlandığını ve ardından yıkımın geldiğini biliyoruz. Şimdi siz de köylerden başlayacaksınız…

Tabi ki sinema çok önemli… İnsanları, toplukları çok çabuk etkileyebilen, yönlendiren, özendiren ve bunu fiiliyata dönüştüren, bilinçaltına işleyen bir araçtır, sinema. Toplumda ahlaki çöküş diyoruz, bunun en büyük sebebi film, dizi, tiyatro gibi araçlarla topluma bozuk bir ahlakın empoze edilmeye çalışılması. O ki toplum böyle bozuldu, böyle bozuluyor o zaman onarımına da buradan başlamamız gerekiyor. Peygamberimizin, düşmanınızın silahı ile silahlanınız dediği gibi… Hollywood en güçlü sektörse, bununla yıkım yapıyorsa sen de karşısında bunu önleyebilecek ya da yıkımın karşısında onarım yapabilecek sağlam, şuurlu insanlar yetiştirecek bir sektöre sahip olman lazım. İşte biz bu amaçlarla bir çıra yaktık.

Dallas ile ülkedeki aile yapısı bozuldu

Türk toplumunun bozulmaya başlandığı yıllara bakarsak Dallas dizisini görüyoruz. Nasıl bir bozuk aile yaşantısı, ahlaksızlık topluma işleniyordu…

Sizin sinemaya ilginiz nasıl başladı?

Küçüklükten beri ilgim vardı zaten ama esas 1994’te okul tiyatrosu ile başladı. Daha sonra da çıkmış hiçbir filmi kaçırmadım. Reklâm sektörüne de girince filmlerin set arkasını görme imkanı buldum. Sektör insanları ile tanıştım ve ben de bu işi yapmalıyım dedim. Bakıyorsunuz 60-70 bin nüfusluk Kars uluslar arası festivaller yapıyor ve tüm dünya onları konuşuyor. Elazığ niye yapmasın ki dedim. Ama bizde festival anlayışı yok. Cesaretli insanlar yok.

Bir ili iyiler temsil edecek konuma gelmedikçe o il gelişemez

İlimizde festival yapılacak çok ürün var ama bir türlü yapamıyoruz. Siz de festival yaptınız yaşadınız sıkıntılarını nedir sorun? Neden yapılamıyor?

Elazığ’da iyiler hep geri planda kalıyor. Bu ilin iyileri temsil konumuna gelmeli. Bir hocam söylemişti dürüstler de sahtekârlar kadar cesur olmadıkça bu gidiş düzelmez… İlimizin sorunu bu…Bir ili kötüler temsil ederse o il nasıl gelişsin… Geliştirecek faaliyetler nasıl yapsın? Hâlbuki Kültür Bakanlığı bu tür kültüler festivallere bir de parasal destek veriyor ama yapamıyoruz…


Küfür eden, soyunan sanatçı sayılıyor anlayışının değişmesiydi amacımız

Festivale gelelim… Filmleri seçme ölçüleriniz nelerdi?

Buradaki filmleri özenle seçtik. İçinde müstehcenlik olmayan özel filmler tercih ettik. İlk başlarda da bu yüzden boş kaldı ama amacımız doldurmak değildi salonu bir anlayışı değiştirmekti… Küfür eden, soyunan sanatçı sayılıyor anlayışının değişmesiydi amacımız. Başarırız, başaramayız ama yola çıktık ve artık amacımız uluslararası boyuta taşımak bu projemizi. Hatta ileride film yapımcıları Elazığ için filmlerini yapsınlar istiyoruz.

Destekleyenler kimler oldu?

Fırat Üniversitesi, milletvekilimiz Tahir Öztürk, Belediye Başkanımız Süleyman Selmanoğlu bizleri desteklediler. Çok değerli bir ağabeyimiz de isminin açıklanmaması şartıyla bize maddi destekte bulundu. Hepsine çok teşekkür ediyoruz.

İlimize bir belgesel ve bir gala kazandırdık

Festivalin ilimize artı bir getirisi oldu mu?

Reis Çelik, Mülteci filminin yapımcısı ünlü yönetmen ilimizde bir belgesel çekmeye karar verdi. Bu ilimiz için çok büyük bir kazançtır. Yine Gani Rüzgâr Şavata salonu dolu gördüğü anda yeni filmi Filistin ve Irak’ta yaşanan zulmü anlatan Saddam’ın Askerleri filminin galasını ilimizde yapacağının sözünü verdi. Bunlar ilimize çok büyük kazançlardır. Ayrıca bir de Malatya’ya faydamız oldu. Malatya’dan gelen insanlar bizim bu işi tek başımıza yaptığımızı görünce onlar da dernek kurup festival yapma kararı aldılar ve 19 Aralık’ta da start verecekler…


İlgiyi yeterli görmediniz fakat buna sebep tanıtımın da yeterli yapılmayışı olabilir mi?

Tabi ki tanıtımını yeterli yapamadık çünkü son üç güne kadar kesinleşen bir şey yoktu. Verilen sözler tutulmuyordu. Ayrıca vakit de uygun bir vakit değildi. Festivalin başladığı gün başbakan ilimize geldi. Festival günleri de üniversitede sınav haftasına denk geldi. Ama zorunluyduk bu tarihlerde yapmaya. Çünkü AKM’den başka yerde bunu ücretsiz yapamazdık. Ve Atatürk Kültür Merkezi de tadilata girecekti… Fakat yine de izleyici çekmek için bazı oyuncuları aradık. Bize destek olun dedik. Özgür Ozan (Light Selami), Şevket Çoruh (Arka Sokaklar dizisindeki Mesut karakteri) geliriz dediler. Eşref Saatinin Sarı’sı, Yetkin Dikinciler tabi gelirim ama salonu dolu görmek şartıyla, dedi. Bunun üzerine yeni reklâm kampanyasına girdik. Kanal E- Kanal 23, radyocu arkadaşlarımız, gazeteler bize destek olmaya başladılar.

Ünlü konuk olarak kimleri çağırdınız festivale?

Yönetmen; Gani Rüzgar Şavata, Reis Çelik, Yetkin Dikinciler, Biray Dalkıran, oyuncu Özgür Ozan, Şevket Çoruh, Engin Altan Düzyatan, Fahriye Evcan ve Tuğba Özay’ı çağırdık inşallah gelecekler.

Pana Film piyasadaki dengeyi bozdu

Film ve Elazığ diyince akla Pana Film geliyor. Onlarla görüşüyor musunuz?

Ben hepsini tebrik ediyorum çünkü şirkette çalışanların tamamı Elazığlı. Ve diğer firmalar onları sürekli eleştiriyorlar, istemiyorlar. Siz Elazığlısınız, orada ışıkçı mı vardı şimdi ışıkçı türediniz diyorlar. Yani bir yerde rantlarının bölünmesine ve de rakip çıkmasına karşılar. Rantları var verdikleri mesajları var ve karşılarında güçlü kimse yoktu. Şimdi ise Kurtlar Vadisi gibi kaliteli filmler yapılıyor. Bu da rahatsız ediyor. Pana Film de kolay gelmedi buraya. Kurtlar Vadisi Irak’ı yaptıklarında filmleri toplatıldı, ABD’de engellenmesi için lobi faaliyetleri yapıldı. Ama her şeye rağmen yayınlandı. Kimdi bunu yapanlar, Elazığlılar. Yaptığı filmlerde halkı uyandırmak için çalıştı, çalışıyor. Tabi eksikleri yanlışları da vardır…

Sanal yaşama özentinin önüne geçilmeli

Ama halkın TV’deki sanal yaşama özentisi ve ona göre hareket etmesinin önüne bir şekilde geçilmeli ya da insanlar bu yolla iyiye yönlendirilmeli.

Osman Sınav Kurtlar Vadisi gerçek dedi

Peki Kurtlar Vadisi için neler söyleyeceksiniz?

Kurtlar Vadisi’nin ilk yönetmeni Osman Sınav ile görüştüğümde sordum, bu anlattıklarınız gerçek mi, diye. Bana oğlum siz daha çok gençsiniz ama bunların hepsi yaşanmış, yaşanan olaylar, dedi. Bugün dış ülkelerde bu tür filmler propaganda amacı yapılıyor… Kurtlar Vadisi’nin misyonu biraz farklı ama.

Film sektöründe pek çok kişi ile görüşüyorsunuz. Oyunculuk düşünüyor musunuz?

Oyunculuk değil ama yönetmenlik düşünüyorum. 8 aydır bir senaryo üzerinde çalışıyorum.

Bu festivalle ilin kötü imajını değiştirelim istedik

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Biz bu festivali yaparken buraya gelen oyuncu ve yönetmenlerin Elazığ’dan bir şeyler almasını ve filmlerine katması düşüncesini taşıyorduk. İnşallah iyi işaretler de aldık, bunlar olacak. Böylece Elazığ’ın dışarıda kötü olan imajını da bir nebze düzeltmiş olacağız. Başlangıcımız kötü olmasına rağmen bizlere destek verdiğiniz için de gazetenize teşekkür ediyorum.

0 Comments:

Post a Comment