Amerikan planı tam teşekkül devrede. Kürtçülük hareketini ‘bağımsızlığa’ götürecek olan yolun önündeki engelleri kaldırmayı amaçlayan hain planın ilk aşaması, Türk devletine kurşun sıkan teröristleri dağdan indirmek için genel bir affın çıkarılması.
Kamuoyunu böyle bir affa hazırlamak için, ilk önce çok satan bir gazetede “Kandil Dağı’nda gitar çalan çocuklar” diye manşetler atıldı. Sonra, ‘demokrasi’ ve ‘insan hakları’ için çağrılar yapan ‘sözde aydınlar’ korosu devreye sokuldu
Mehmet Ağar’ın ‘düz ova’ söylemi ile hızlanıp, Devlet Bahçeli’nin ‘sırt sıvazlama’ eylemleri ile devam eden süreç, DTP’li Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk’ün çıkışları ile yeni bir boyut kazandı. Şimdi sıra televizyon dizilerinde.


* * *


Süleymaniye’de ‘Türk askerinin başına çuval geçirilmesi’ hadisesinin ardından kamuoyunda Amerika’ya karşı biriken gazı almak amacıyla bir ‘operasyon’ aracı olarak kullanılan Kurtlar Vadisi isimli dizi, şimdi de yeni bir misyonu yerine getiriyor.
Dizi aracılığıyla ‘milli duyarlılığı’ öne çıkan kitleler üzerinde, eşi benzeri görülmemiş bir ‘beyin yıkama’ operasyonu yapılıyor.
Dizinin içerisine ‘ustalıkla’ yerleştirilen bazı karakterler aracılığıyla terör örgütü mensupları, izleyicilere yaptıklarının farkında olmayan ‘masum’, ‘şirin’ ve ‘sempatik’ varlıklar olarak takdim ediliyor. Örgütün ‘uyuşturucu’ ticaretinden, ‘bombalama’ eylemlerine kadar üst düzey sorumlulusu olan Muro’nun devrim adına sarf ettiği ‘ironik’ cümleler ve sergilediği ‘masumane’ tavırlar, doğruyu ve yanlışı dahi birbirinden ayırt edemeyen kitleler arasında büyük takdir topluyor.


* * *


Muro, ihalesini aldığı bütün kirli işleri yüzüne gözüne bulaştırdığında, şu cümle ile çıkıyor sevenlerinin karşısına:

- “Lanet olsun içimdeki bu insan sevgisine...”
Muro karakterini canlandıran oyuncu Mustafa Üstündağ, bir gazetecinin “Muro’nun bu kadar çok sevilmesini neye bağlıyorsunuz?” şeklindeki sorusunu şöyle cevaplandırıyor:

- “İnsan sevgisine. Sıcak ve sempatik bir adam.”
Üstündağ, canlandırdığı karakter ile terör örgütüne karşı sempati yaratılıp yaratılmadığı şeklindeki bir soruya ise şu karşılığı veriyor:

- “Senaristler yazıyor, biz de oynuyoruz. Bu karakterler birer hayal ürünü. Aklı başında hangi insan Muro’dan dolayı bir terör örgütüne sempati duyabilir ki? Bu, bir film, bir rol.”


* * *


Ne yazık ki Türkiye’deki olup bitenlerin özeti bu: ‘Senaristler’ yazıyor, ‘oyuncular’ sadece oynuyor.

Muro’nun dizinin en çok sevilen karakterlerinden biri haline gelmesi, adına sanal alemde peş peşe ‘fun külüpler’ kurulması, bir anlamda ‘milli duyarlılığa’ sahip kitlelerin ne kadar ‘operasyona açık’ olduğunu ortaya koyuyor. Aynı zamanda senaristlerin bir milletin ‘kodlarını’ nasıl çözdüklerini de...

Operasyona açık kitlelerin zihninde “Aslında bu teröristler, öyle gösterildiği kadar da kötü, katil, canavar ruhlu adamlar değiller. Hepsi halkının iyiliği için çalışan çocuklar. İçlerinde insan sevgisi var” kanaati oluşmaya başladı. Polat Alemdar namlı naylon kahraman, yakında ‘gitar çalmaya’ başlayan teröristten “Bizim Muro” diye bahsederse hiç şaşırmayın.


* * *


Dizi, sözde ‘milliyetçilik’ üzerine kurulu. Ancak, baştan sona vatanseverleri toplumun gözünde ‘küçük düşürmeye’ yönelik psikolojik harp sahneleri ile dolu. İktidarın ‘AB/ABD/İsrail’ eksenindeki ‘teslimiyetçi’ politikalarına karşı çıkıp, kurtuluşa ulaşmak için yeni bir arayış içerisine girenler, ‘kendi kişisel ihtirasları’ için kapalı kapılar arkasında ‘karanlık işler’ çeviren İskender Büyük benzeri kişilerin adamı olarak lanse ediliyor. Ülkenin gidişatından endişe duyup kendi çaplarında bir şeyler yapmaya çalışan vatanseverler, ‘darbe’ çığırtkanlığı yapan ‘cahil’, ‘tez canlı’, ‘kişiliği bozuk’, ‘psikopat’, ‘deli’ tipler olarak gösteriliyor. Geçmişte meydana gelen bir takım provakatif olaylar ve faili meçhul cinayetler, ‘devletin’ üzerine yıkılmak isteniyor.

Peki söyler misiniz, kabahat kimde?

Yeniçağ Gazetesi

0 Comments:

Post a Comment