Senarist Ömer Lütfü Mete, dizilerin yıkıcı etkisinden ailesini korumak için dizi saatinde çocuklarına film izlettiğini söyledi.
Türk televizyonlarındaki dizilerin aile olgusunu yok ettiğini belirten senaryo yazarı Ömer Lütfü Mete, bu dizilerden ailesini korumak için dizi saatinde çocuklarına film izlettiğini açıkladı.

Türk televizyonlarında yayınlanan dizilerdeki kalitesizliğin halkın bir dramada araması gereken estetik düzeyini düşürdüğünü belirten Mete, dizilerin aile kavramını da bozduğunu ifade etti.
Türkiye'deki medyanın 'aile' diye bir derdi olmadığını, yayınlanan dizilerde kullanılan dilin sokak dilinden bile aşağı olduğunu aktaran Mete, "Türkiye'de aileyi kaybediyoruz. Eğer siz kendinizi ifade edemezseniz, başkalarının yapımlarına bakar sonra da hiç farkında olmadan dönüşürsünüz" dedi.
"Bana göre dünyanın en dayanıklı milleti bizim milletimizdir" diyen Mete, "Fakat bu diziler ile yetişen gençlerin kuracağı aileler nasıl olacak kuşku içindeyim. Bizim ailemizi özel yapan diğergam yani fedakâr oluşudur. Batı'daki bencillik henüz gelmedi. Fakat bu diziler ile yetişen gençler en azından bir çocuğun getireceği sorumluluğu taşıyacak güçte görünmüyor. Bir diğeri karı koca arasındaki dırdıra tahammül edemez. Türkiye'de patlama yapan boşanmaların sebebinde biraz da bunlar aranmalı" şeklinde konuştu.
Kendisinin ilkokuldan üniversite çağına kadar 4 çocuk sahibi olduğunu aktaran Mete, "Bunu izlemeyin demenin de çare olmadığını gördüm. Ben dizilerin yıkıcı etkisinden ailemi korumak için o saatlerde oğlum-kızım gelin şu filmi beraber izleyelim diyorum öyle de yapıyorum. Herkes bunu yapabilir mi, bu imkânı var mı onda da bir şey diyemem" diye konuştu.
Dizi çılgınlığının kalitesizliği ortaya çıkardığını ve bunun aile yaşantısını olumsuz etkilediğini ifade eden Mete, "Bir program dahilinde Türk halkının estetik düzeyi düşürülüyor. Sanki halkın kalitesini düşürmek planına göre hareket ediliyor. Sokaktaki adamın kullanmadığı dili kullanan televizyon dizileriyle karşı karşıyayız. Türkiye'de artan boşanma sayısında bu dizilerin önemli bir rolü vardır. Çünkü bizdeki dizilerin aile diye bir derdi yok" dedi.
Haftada bir yayınlanan televizyon dizilerin normal süresinin ortalama 80 dakika olduğunu, bu 80 dakikalık diziyi ortaya çıkarmak için ortalama 80 sayfalık bir senaryo yazılması gerektiği düşünüldüğünde olayın ortaya çıktığını belirten Mete, şöyle dedi:
"Haftada bir yayınlanan 80 dakikalık dizi dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir ilkelliktir. 80 dakikalık dizinin senaryosunun 80 sayfa olduğunu düşünün. Bu 80 sayfalık senaryonun 6,5 günde hazırlanıp dizinin ortaya çıkarılması mümkün değildir. Ama kaliteden feda ederseniz hazırlanır. Baktığınızda yaptıkları tek şey 'bla, bla, bla' konuşmak. Başka bir şey değil. Bu yapımlar Türkiye'nin yüzkarasıdır."
Türk dizilerinde 5-10 yıl öncesine kadar Yeşilçam filmlerinde olduğu gibi öpüşme sahnesi olmadığını aktaran Mete, "Bugün ise bizim yaptığımız Kurtlar Vadisi ve Eşref Saati gibi birkaç dizi dışında öpüşme sahnesi olmayan dizi yok gibi. Bu nereye kadar gidecek, biz yarın öbür gün ensest ilişkiyi de mi normal göreceğiz ya da gösterilecek bize" diye sordu.

0 Comments:

Post a Comment