Devrimci jargonu ve yardımcısı Çeto’yla girdiği tartışmalarla, geçen sezonun en çok konuşulan karakteri oldu Muro

Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde “Nalet olsun içimdeki insan sevgisine” repliğiyle tüm Türkiye’yi ekrana kilitledi. Hal böyle olunca dizinin yapımcıları Muro ve Çeto’nun hikayelerini sinema filmi yapmaya karar verdi. Bu röportajda aslında iki hayatı okuyacaksınız. Bir yanda devrimci Muro’nun geçmişini, hayallerini ve aşkını okurken, diğer yanda ona hayat veren Mustafa Üstündağ’ın yaş** tanıklık edeceksiniz.

Anadolu’nun kuş uçmaz, kervan geçmez ama etrafı insan sevgisiyle dolu ücra bir köyünde doğmuş Muro. Bir gün cevizleri bölüşme kavgasından muhtarın oğlunun kafasını yarmış ve kendisini dağda bulmuş. Komprador uşaklarına karşı profesyonel devrimci olmuş. Sonrası mı? Kendisini ezilen halkı için örgüte adamış. Ve ortaya izleyenleri gülmekten kırıp geçiren Muro çıkmış.


Muro’nun tek seçeneği örgüttü!

Muro nasıl bir çocukluk geçirdi?

Her ezilen halkın çocuğu gibi yokluklar, acılar içerisinde, Anadolu’nun ücra bir köyünde doğdum. Zaten nerde doğacaktım ki? Burjuva mıyım ben Brüksel’lerde Cenevre’lerde, adı sanı bilinen beş yıldızlı otel gibi hastanelerde doğayım! Bizde çocukluk olmaz. Doğarsın, büyürsün, ezersin yahut ezilirsin. Benim topraklarım çocukluğu yaşatmaz ama ölene kadar içinde o çocukluğu yaşatır. Misal ben, yedisinde nasıl bir Muro’ysam yetmişimde de o Muro olacağım.


Devrimcilik nasıl düştü içinize?

Topladığım cevizleri arkadaşlara dağıtmak isterken, egemen gücün köydeki temsilcisi muhtarın oğlu her zamanki gibi savaş halinde yenemediği beni masa başında yenmeye çalıştı. Bana “Sen vuramadın, cevizlerin hepsi benim” dedi. Oyunu kuran kurmuş. Sen ister vur, ister vurma, her zaman son söz işbirlikçi komprador uşağı muhtarın oğlunun... Ulan oğlum, cevizleri eşit olarak bölüşsek ve bütün köyün çocukları yese n’olur? Olmaz... Öyle mi? O zaman senin kafanı ceviz yapar, dağıtır, yeriz diyerek, taşı koydum kafasına...


Sonra ne oldu?

Ben ne bileyim muhtarın oğlunun kanı pekmez gibi akarken, bunun bir başkaldırı ilanı olduğunu... Sen misin Muro, muhtarın oğlunun kafasını yaran? Muhtarın oğluna yapılan eylem muhtara, yani devlete yapılmış kabul edildi. İlk defa bu yüzden dağa kaçarken, “Oğlum Muro, bu iş böyle gitmez, ya bu düzen değişecek ya da sen bu düzenin çarkları arasında ceviz gibi dağılıp gideceksin” dedim. Uzun çözümlemelerim sonucu profesyonel devrimci olmaya karar verdim!


Peki örgüte nasıl girdiniz?

Ne demek nasıl girdim? Nereye girecektim ya? Futbol kulübüne mi, dans kulübüne mi ya da lambada kulübüne mi gidip kıvırtma yapacaktım? Muro’ya tek seçenek kalmıştı. Örgüt! Peki hele bir sor? Neden?


Neden?

Bu soruyu çok sordum kendime. Yılların devrimciliğiyle şöyle çözümleyebildim: Orada bana, taktik bilgime, stratejik birikimime ve lider kişiliğime ihtiyaç vardı. Halkımın çocuklarını sahipsiz bırakamazdım.


Ama örgütle aranızda anlaşmazlıklar da oluyor...

Haksızlığın olduğu yerde Muro’nun başkaldırısı vardır. Ne yani örgütün metinleri ve liderleri kutsal mı? Örgüt olmuş basketbol takımı, beş kişi. Altıncıyı sahaya sürmüyorlar, üçlük sayı atacak benim gibi bir sürü devrimci var ama “Git tribünde otur” diyorlar. Yav gardaşım sayıyı çoğaltın bunu futbol takımı yapın ve 11’e çıkarın deriz. Cevap yok. Çünkü Muro kadroya girerse, emperyalistlerle şike olmayacak, teşvik primi alınmayacak, devrimci mücadele silahsız yapılacak, demokratik süreç işletilecek.


Peki sizin bir lideriniz var mı?

Liderden bahsediyorsak, Lenin, Mao, Marks’ı unutmamak lazım. Burjuva çocuğu olmasına rağmen, Marks’ın yoldaşı Engels’i de analım. İlk okumaya başladığımda hayretler içersinde kaldım, meğer muhtarın oğluyla yaşadığımız sorun sadece benim sorunum değil, bütün insanlığın sorunuymuş.


Muro’nun bir günü nasıl geçer?

Bir burjuva esprisiyle cevap vereyim: Az uyku, çok çalışma. Ha, ha, ha... Nalet olsun, bu burjuvalar kadar yalancı, sembollerle konuşan, popüler kültür kölesi insan grubunu ömrü hayatımda görmedim. Evet uykusuz kalıyorlar. Gardaşım o kadar gezersen, gündüz; kafelerde, brunchlarda, akşam; barlarda diskolarda dağıtırsan, tabii az uyursun. Ezilmiş halkımızı köle gibi çalıştırıyorlar, parasını bunlar yiyor. Neyse gelelim bana. Bir günüm kimi zaman baykuş gibi düşünceli, kimi zaman bir kanarya gibi cıvıl cıvıl neşeli geçiyor. Devrimci de sıradan bir insandır. Yani öfkesiyle, neşesiyle, hüznüyle ve tabii aşkıyla...


Aşk demişken, Muro’nun aşk hayatı nasıl?

Bir devrimci uykusuz, silahsız, yoldaşsız, aç, susuz kalabilir ama aşksız asla? Aşk, önce çocukluğumuzda ağzımıza aldığımız leblebi tozunu havaya umarsızca püskürtmektir... Siyah önlüğü giyip, lastik ayakkabıları ayağına çekip ilkokulun yolunu tuttuğunda ise, dört kişinin oturduğu sırada seni bir sürpriz bekliyordur. Adı da Fidan’dır..


Demek ilk aşkınızın adı Fidan’dı...

Fidan bir körpe ağaç, dağda yeşeren bir nevruz çiçeğiydi... Ama onun başına da her Fidan’ın başına gelen geldi. Muhtarın oğlu ödedi başlık parasını, kızı koluna taktı. Yani Fidan’ın köküne baltayı vurdu.


Peki Fidan’ı unutabildiniz mi?

Bu devrimci hayatım boyunca, nice ihanetleri, savaşları, mücadeleleri unuttum. Hâlâ o muhtarın oğlunun kolunda giderken, dönüp bana o kocaman siyah sıpa gözleriyle bakıp adeta Muro, beni bu zalimin ellerine verme diyen o anı unutamadım.


Sevdiğinizi muhtarın oğlunun kapmasına nasıl razı oldunuz?

Söz verdim, bundan sonraki Fidan’ları emperyalist, burjuva düzenine yedirtmeyeceğim. Yav şimdi benim niye yaramı deştiniz. Mecbur bir dörtlük, sekizlik aklıma geliyor: “Daşa verdim yanımı, toprak emdi kanımı, Azrail’e can vermezdim, canan aldı canımı. Oy dağlar, sümbüllü bağlar hey... Elinde altın şamdan, perdeyi kaldır camdan, al hançeri vur beni, ben usandım bu candan.”

Sinema filmi herkesi çok güldürecek

Muro’ya hayat veren Mustafa Üstündağ bugüne kadar pek çok dizi ve sinema filminde oynamış. Ama onun kariyerini zirveye taşıyan kahraman Muro olmuş. Oyunculuk, önümüzdeki sezon Muro filmiyle beyazperdede de izleyeceğimiz Üstündağ’ın çocukluk hayaliymiş...

Bir dizide oynadınız ve hayatınız değişti. Muro size ne kattı?

İşimi severek yaptım ve karşılığını aldım. Galiba doğru yerde, doğru zamanda ve doğru insanlarla karşı karşıya geldik. Muro’dan insan sevgisinin ne kadar değerli bir şey olduğunu öğrendim.


Muro sinema filmi oluyor. Nasıl bir film izleyeceğiz?

Cezaevinden çıkan Muro ve Çeto, devrimi köyden başlatmak için köylerine dönüyorlar. İlk planları evlenip yuva kurarak örnek birer devrimci olmak. Oysa muhtar Muro ve Çeto’yu hapisteyken iki Rus kadınla evlendiriyor. Muro ve Çeto’nun devrim ütopyalarını gerçekleştirebilmeleri için kadınları bulup boşanmaları gerekiyor. Bunun için İstanbul’a geliyorlar ve başlarına gelmeyen kalmıyor. Çözümlemesini asla yapamayacakları bir örgütle karşı karşıya kalıyorlar. Bu film insanları çok güldürecek.


Nerede büyüdünüz?

Mersin’de. Yazın sıcaktan üstümüz çıplak gezerdik. Zaten esmer olduğum için kapkara olurdum. Arkadaşlarım bana Kökler dizisinin zenci kölesinin adını takmıştı. Lakabım Kunte Kinte’ydi. Üç kişilik bir ailemiz vardı. Annem, babam ve ben. Ne yazık ki, ablamı 9 yaşındayken kaybettik.


Başınız sağ olsun. Ablanız neden vefat etti?

10 aylık bebekken ateşlenmiş, doktora götürmüşler. Menenjit teşhisi konmuş ve yanlış tedavi uygulanmış. Ablam 9 yaşına kadar bitkisel hayatta kaldı. Benim 5 yaşıma girdiğim sabah vefat etti. Ondan sonra da hiç doğum günümü kutlamadım.


Yaramaz bir çocuk muydunuz?

Sakınan göze çöp batar diye düşünerek ailem beni sokakta büyüttü. Ama geceleri odada yalnız kaldığım için kendi kendime kurmacalar üretip, hayali oyunlar oynuyordum. Bu da bir süre sonra gerçekmiş gibi oldu. Yalan söylemeye başladım. Ama bunlar pembe yalanlardı...


Oyunculuğunuzun temelleri o günlerde mi atıldı?

Oyuncu olmasam yalancı olacaktım galiba. (Gülüyor) Küçükken bana ne olacaksın diye sorduklarında “Hacı olacağım” derdim. Bir yerde beyaz elbiselerde hacı kafilesi görüp özenmiştim. Lisede oyuncu olmak istedim. Babamın çalıştığı cam fabrikasında kirvem tiyatro yapıyordu. Ona özendim ve oyuncu oldum.


Popüler olmak hayatınızda neleri değiştirdi?

Bu karakter bana çok şey kattı. Kötü yanı ise artık rahat olamamak. Deniz kenarı beni çok mutlu ediyor, ama lanet olsun cep telefonlarına kameraları yerleştirenlere ki, her yerde görüntüleniyorsunuz.


Annenizin size Muro diye seslendiği doğru mu?

Annem Muro’yu çok sevdi. Bana “Aaa Murom gelmiş” diyor. Annem benim en büyük hayranım.


Nalet olsun Çeto sevgime

Sizi hep Çeto’yla tartışırken görüyoruz. Ne olacak sizin sonunuz?

İşte bir muammanın ortasındayız. Her şeyi bilebilirim, çözümleyebilirim ama bu Çeto’nun ne yapacağını bırak ben, Kozmoz bile bilmiyor. Nalet olsun, Çeto kaygan bir balık, eline alırsın tutamazsın, suya atarsın ağını parçalar, olta atarsın ille o takılacak başka balığa bırakmaz. (Çeto duramıyor ve burada söze giriyor...)
Çeto: Aşkolsun başkanım, yani beni o kadar yaratık arasında balığa benzettin. Teessüf ederim...
Muro: İyi o zaman Çetin, sen kendini tanımla.
Çeto: Başkanım nasıl Muro kelimelere sığmazsa, Çetin de kelimelerle tarif edilemez.
Muro: Israr etsek Çetin?
Çeto: Israr derken başkanım?
Muro: Kafana sıktırtma Çeto, kendini anlat işte. Bak anan da okuyacak bunu.
Çeto: Anamın okuması yok ki başkanım.
Muro: Niye paraları tek tek biliyor, hele yüz bin lira diye yüz lira ver alıyor.
Çeto: Parayı bilir başkanım...
Muro: Neyse, bu röportajın konusu Çetin’in anası değil, ben Çeto’yu tarif edeyim. Nasıl Marks’ın Engels’i, Lenin’in Troçkisi, Fatih Terim’in Müfit’i, Fidel’in Che’si varsa, nalet olsun Muro’nun da bir Çeto’su var. Nalet olsun bu içimdeki insan sevgisine ki, bu Çeto Gundi’sini çok seviyorum.
Çeto: Teşekkür ederim başkanım...




Didem yenge!

Kurtlar Vadisi'ndeki rolüyle hayatı değişen Didem Taslan, "Bikini giyerse diziden çıkartılacak" iddiasına yanıt vererek, "Dizideki kaderimi, bikini değil Türkiye'nin gündemi belirleyecek" dedi. Didem, dizinin meraklılarının kendisine "Yenge" demeye başladığını başladığını da söyledi.

Bikini değil gündem öldürecek
Memati'nin sevgilisini oynayan Didem Taslan'ın kaderini bikinili fotoğrafları değil Türkiye gündemi belirleyecek....

Kurtlar Vadisi'nde Memati'nin sevgilisi 'Gamze'yi oynayan Didem Taslan, bikinili yakalanırsa senaryo gereği öldürülerek, diziden çıkarılacağı haberleriyle gündeme gelmişti...

Haberleri yalanlayan Didem Taslan, "Gamze'nin yaşayıp yaşamayacağını bikini değil Türkiye gündemi belirleyecek" diyor. Türkiye'nin en çok tartışılan dizisi Kurtlar Vadisi'nde oynamayan oyuncu neredeyse kalmadı. Sık sık birileri ölüyor, diziye yeni bir oyuncu katılıyor. Dizinin en vazgeçilmez karakterleri bile senaryo gereği öldürülüp diziden çıkarılırken izleyici, karakterleri adeta gerçek kabul edip onlar için cenaze töreni bile düzenliyor. Dizideki oyuncu sirkülasyonu tartışılırken oyuncuların özel hayatları nedeniyle diziden çıkarıldığı ya da yapımcılarla anlaşmazlığa düştüğü için diziden uzaklaştırıldığı iddiaları da gündemden eksik olmuyor.
VADİ'DE ESEN AŞK RÜZGARLARI
Dizi bu sezona aşk ve ihanet dedikodularıyla başlamıştı. Polat Alemdar'ın yeni aşkını canlandıran Nefise Karatay'ın, gerçekte de Alemdar'ı oynayan ve dizinin yapımcısı olan Necati Şaşmaz'la birlikte olduğu, ancak Nefise'nin haberci Cüneyt Özdemir'le aşk yaşaması nedeniyle senaryo gereği öldürülüp kadrodan çıkarıldığı konuşulmuştu. Diziden çıkarıldığı için çok üzüldüğü söylenen Nefise Karatay'ın yakın arkadaşı Didem Taslan da dizide en sevilen karakterlerden Memati'nin sevgilisi Gamze'yi canlandırmaya devam etti. Dizideki en heyacanlı aşk Memati ile Gamze'nin aşkı oldu. Gamze'yi canlandıran Didem Taslan geçen hafta "Bikini giyerse ölecek" haberleriyle gündeme yansıdı.
'YENGE, AĞABEYİMİZ DUYMASIN'

"Memati'nin kendisini terk etmesi üzerine bileklerini kesen Gamze ölecek mi? Memati ne yapacak?" gibi sorularla sezona veda eden dizinin nasıl devam edeceği ve Gamze'ye ne olacağı belli değil. Haberleri reddeden Taslan, "Yapımcılardan böyle bir uyarı almadım. Bikini de giyerim dizide de oynarım" derken oyuncuların özel hayatına dikkat etmesi gerektiğini doğruluyor. Bunun sebebinin dizi karakterlerinin izleyiciler tarafından gerçekmiş gibi algılanmasına bağlıyor. Taslan'ın sokakta yürürken "Yenge! Memati ağabeyimiz burada olduğunu biliyor mu?" gibi tepkiler alması da dizinin ne kadar ciddiye alındığını ortaya koyuyor. Didem Taslan erkek kuzeniyle yolda yürürken bile eleştiriliyor.
'Poşetlerimi taşıyorlar!'


Kurtlar Vadisi, Didem Taslan'ın hayatını değiştirmiş. Mesela artık poşet taşımıyor. Alışveriş poşetleri 'Aman yenge Memati ağabeyimiz bizi öldürür, biz taşıyalım' diye elinden alınıyor....

* Bikini haberlerinin aslı astarı nedir?

Ben böyle bir açıklama yapmadım. Hatta şirket de sordu 'Söyledin mi böyle bir şey?' diye, 'Yok' dedim. Haberi yapan arkadaşın yorumu. Zaten takip edenler bilir, dizide herkes ya vuruldu ya kaza geçirdi... Her şey belirsiz. Çünkü yaz dönemine girdik, merak olsun ki; 2 ay sonra insanlar merakla ekran başına dönsünler. Kurtlar Vadisi'nin bir özelliği var: Kimin ne zaman başına ne geleceği belli olmaz. Ana karakterlerden biri de gidebilir. Böyle bir şey yok! Mayo kataloğu da çekebilirim. Ama işlerimde şirkete mutlaka soruyorum, işlerimi uygun görüp görmediklerine göre seçiyorum... Ben hayatım boyunca hep bikini giydim, podyumda çalışırken de giydim. Çok ortalıklarda dolaşmadım ama hiçbir zaman kaçma söz konusu olmadı. Bikini de giyerim, diziye de devam ederim...

* O zaman neden böyle bir söylenti çıktı?

Kurtlar Vadisi'ndeki karakterler gerçek gibi algılandıkları için uyulması, dikkat edilmesi gereken şeyler var. Ama bu anlamda zaten benim hayatım çok düzgün olduğu için bir sorunum yok.

* Ne olacak peki intihar eden Gamze'nin durumu?

Her şey belirsiz şu an... Bu neye bağlı? Tamamen onların kafasındaki senaryoya bağlı. Ben çekim yaparken yarın çekeceğimin ne olduğunu bile bilmiyorum. O kadar günlük geliyor ki... Çünkü gündeme göre yazılıyor. Çekim günü öğreniyorum ne olacağını. Eğer aşk baskın gelirse... Bu aşk baskın gelmeli... Bir de bizim sitemizde yorumlara bakıyorlar, kim ne kadar sevilmiş, kime insanlar düşkün. Gelen gündeme göre... 1 ay içinde kimin devam edeceği, etmeyeceği belli olacak.

* Dizide Gamze bir manken-oyuncu. Mafya ve manken ilişkileri de gündemde...

Kim hayatta sahiplenilmek istemez ki, hangi kadın reddeder? Ama ben duygusalım, daha soft olsun isterim...

* Gamze ve Memati aşkında Tuğba Özay olayına gönderme var mı?

Hayır kesinlikle yok. Memati her kadını beğenmeyecek bir erkek. O yüzden gözönünde olan, herkesin beğendiği dikkat çekici bir kadını seçiyor kendisine. Bu yüzden kadının mesleği manken ya da oyuncu olmuş olabilir.

* Yanınızda bir erkekle gördüklerinde verilen tepkiler özel hayatınızı nasıl etkiliyor?

Bu benim işim ve işim önce gelir, istemeyen gider.

'Yanımda erkek görseler bile sitem ediyorlar'



Bu benim hayatımın en önemli projelerinden biri,benim hayalim. Oyunculuk benim ruhumda var,oyunculuk için yaratılmışım. Bu dizinin şöyle bir olayıvar: Yaş, cinsiyet, meslek ayrımı gözetmeden herkesizliyor, bırakın izlemeyi bu diziyi gerçek hayat gibi yaşıyorlar. Bunu bana söylediklerinde inanmamıştım,içine girince gördüm. İnsanlar daha önce de tanıyorlardı ama şimdi Gamze Didem Taslan oldum. Bir yere gidiyorum; "Yenge, Memati ağabeyimiz biliyor muburaya geldiğinizi?" diyorlar."Bilmese ne olur?" diyorum,"Olur mu?" diyorlar. "Mematiağabeyimiz bizi öldürür alayım poşetleri" diye poşetlerimi taşıyorlar. "Gamze yenge; bileklerin iyileşti mi, hastaneden ne zaman çıktın?"diyorlar. Kurtlar Vadisi o kadar önemliymiş ki bunuşimdi anlıyorum. Ama hiç şikayetçi değilim.

Memati Aşık oldu



Dizide Polat Alemdar'ın sağ kolu olan Memati karakteri, agresif ve uyuşturucuyu bırakmaya çalışan bir mafya adamı.

Sharon Vadi'de



Kurtlar Vadisi'nde neredeyse oynamayan oyuncu kalmadı. Türkiye'den birçok ünlü oyuncunun oynadığı dizi ünlü Hollywood yıldızı Sharon Stone'u da ağırlamış ve çok konuşulmuştu.

Aşkından mı öldürüldü?



Diziye Polat Alemdar'ın sevgilisini oynamak için giren Nefise Karatay, bir süre sonra senaryo gereği öldürülerek diziden çıkartıldı. Bu uzaklaştırmanın ardında Nefise Karatay-Cüneyt Özdemir aşkı olduğu söylenmişti.






Kurtlar Vadisi Pusu’nun fenomen karakterlerinden biri olan Muro’nun maceraları çok yakında beyaz perdede…

Pana Film’in bu yaz çekeceği sinema filminde Muro’nun (Mustafa Üstündağ) yanı sıra Çeto (Şefik Onatoğlu) ve Yıldırım da (Eray Türk) rol alacak. Filmin çekimlerine ağustos ayında başlanacak. Zübeyr Şaşmaz’ın çekeceği filmin konusu kısaca şöyle:

Cezaevinden çıkan Muro ile Çeto, devrimi köyden başlatmak üzere memleketlerine dönerler. İlk planları evlenip yuva kurmak, örnek birer devrimci olmaktır. Oysa köyde onları bir sürpriz beklemektedir. Muhtar, Muro ile Çeto’yu hapisteyken iki Rus kadınla evlendirmiştir. Muro ile Çeto’nun devrim ütopyasını gerçekleştirmeleri için; kadınları bulup boşanmaları gerekmektedir. Bunun için İstanbul’a dönen Muro ile Çeto’nun başına gelmeyen kalmaz. Çözümlemesini asla yapamayacakları bir örgütle karşı karşıya kalırlar…

Orjinal Halini Görmek için resme Tıklayınız















Kurtlar Vadisi’nin Muro’su Mustafa Üstündağ, kadınların kendisine olan hayranlığını henüz görmediğini söyledi.




Habertürk’te Saba Tümer’in programına katılan Mustafa Üstündağ, "Kadınların size olan hayranlığı ne olacak?" sorusu üzerine "Ben görmedim daha" diyerek imalı bir açıklamada bulundu.

Kız arkadaşı olduğunu söyleyen Muro, özel hayatı ile ilgili başka detay vermek istemedi. "İnsanların yaptığı işten dolayı sevilmesi güzel bir şey" diye konuşan Mustafa Üstündağ, Muro karakteri sayesinde karşı cinsten sanıldığı gibi çok ilgi görmediğini belirtti.

Üstündağ, "Öyle bir şey yaşamadım daha. Ben genelde Kadıköy çevresinde yaya olarak gezen bir adamım. Sadece resim çektiriyoruz. ’Merhaba, nasılsınız, iyi misiniz?’ gibi. Tarkan değilim nihayetinde" dedi.

MURO ve ÇETO FİLMDE BULUŞUYOR

Mustafa Üstündağ, Kurtlar Vadisi Pusu dizisindeki devrimci arkadaşı Çeto ile birlikte eğlenceli bir filmde bir araya gelecek. Pana Film’in yapımcılığındaki filmin çekimleri Ağustos ayında başlayacak.

Filmin konusundan bahseden Mustafa Üstündağ, dizideki devrimci arkadaşlarıyla birlikte devrimi gereçekleştirmek üzere köylerine döneceklerini ancak döndükleri zaman muhtarın kendilerini Rus kadınlarla kağıt üstünde evlendirdiğini görüp İstanbul’a dönerek o kadınları aramaya başlayacaklarını anlattı.




'İçindeki oyunculuk sevgisi' için Mersin'den, teyze kızının yüzüğünü satarak İstanbul'a gelen Kurtlar Vadisi Pusu'nun 'Muro'su şimdi milyonları kahkahaya boğuyor.

‘Kurtlar Vadisi Pusu’nun ‘Muro’su Mustafa Üstündağ oyunculuk tutkusuyla Mersin’den İstanbul’a gelmeyi kafasına koyduğunda imdadına teyze kızı yetişmiş. Yüzüğünü satarak İstanbul bileti aldığı kuzeni için “İyiliğini asla unutamam” diyor

Mustafa Üstündağ ya da nam-ı diğer “Muro”... “Kurtlar Vadisi Pusu”da canlandırdığı “Muro” sayesinde ünlenen, replikleriyle milyonları güldüren Mustafa Üstündağ, Mersin’den İstanbul’a uzanan çileli bir hayatın da sahibi.

Onun tek tutkusu vardı; oyuncu olmak. Liseyi bitirir bitirmez şov dünyasının başkenti İstanbul’a gelmeyi kafasına koydu ama bunun için yol parası bile yoktu.

İmdadına Yıldız teyzesinin kızı yetişti. Teyze kızı Şerife Akün, parmağındaki yüzüğü çıkarıp ona verdi. 1996 yılında o yüzüğü satarak aldığı biletle İstanbul’un yolunu tuttu. İlk durağı akrabalarının da bulunduğu Pendik oldu. Onların sayesinde komşuları tiyatrocu Çetin Etili ile tanıştı.

Tiyatronun eğitimini almayı kafaya koyan Üstündağ, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne girdi. Önce ufak tefek roller oynadı. Ardından “Uy Başıma Gelenler”, “Aşka Sürgün” ve “Emret Komutanım” gibi diziler geldi. Oynadığı son dizi olan “Kurtlar Vadisi Pusu” onu zirveye taşıdı.
Öyle ki Pana Film, dizide canlandırdığı “Muro” tiplemesini başlı başına bir film karakteri yapmaya karar verdi.

“Muro” ile “Çeto”nun ilginç serüvenleri bu yaz film olacak ve Kurban Bayramı’nda da vizyona çıkacak.
Mustafa Üstündağ’la “Cafe Sohbeti” için Çiçek Bar’da buluştuk.
Üstündağ, bir sohbette kanınızın ısınacağı türden biri.
Söyleşinin sonuna doğru konu Üstündağ’ın anne ve babasıyla ilişkilerine gelince işin rengi değişti.

Üstündağ, göğüs kanserine yakalanan annesinin hastalığa karşı verdiği savaşta hep yanında olduğunu, şimdilik kanseri yenen annesinin ilaç tedavisinin sürdüğünü söyledi. Oyuncu “Babam 4.5 yıl önce vefat etti. Keşke ‘Muro’yu oynadığımı görseydi” dedi ama devamını getiremedi. Çünkü gözleri doldu, ağlamaya başladı. Babasıyla yaptığı son görüşmede kendisinden para istediğini ama olmadığı için gönderememiş olmanın bir hançer gibi içine saplandığını anlattı.

Oynamaya başlamadan önce “Kurtlar Vadisi”ni izliyor muydun?
Sürekli bir televizyon izleme alışkanlığım yok. “Kurtlar Vadisi”ne başlamadan önce birkaç bölümünü takip ettim, ne var, ne oluyor diye...

Teklif geldiğinde kaç bölümlük bir işti. O rol sonra nasıl büyüdü?
Diziyi konuştuğumuzda “Bölüm garantisi veremiyoruz” dediler. Sonrasında da süreç böyle gelişti.

“Muro” çok sınırda bir rol... O yüzden dizi seyircilerini bile böldü. Kimi “Teröristi niye sempatik gösteriyorsunuz?” dedi, kimi “Onu sakın öldürmeyin”... Bunun sana yansıması nasıl oldu?
Evet örgüte bir lanet okuma var. Ama benim rolü ele alış biçimimi de sevdiler. Mustafa’yla Muro’yu birbirine karıştırmadı insanlar. “Eline sağlık çok güzel oynuyorsun” dediler hep. Karşı çıkanlar bile “Çok iyi bir oyunculuk ama dizide böyle bir karakter doğru mu?” dedi.

“Avrupa Yakası” için denir ki hep, “Gülse Birsel herkesin rolünü yazar, Engin Günaydın’a iş gelince sağ tarafı boş bırakır, Engin kendi oynar”... Bu anlamda Mustafa Üstündağ’ın Muro’ya kattığı ne var?
Karakter tamamlandıktan sonra ve ben karaktere hakim olmaya başladıktan sonra yazılan text üzerinden arada bir iki doğaçlama yapabiliyorum.

Nedir o doğaçlamalar mesela?
Mesela ‘Burjuva donu’ öyle çıktı. Senaryoda yoktu. Muro, çocuğun beline silah koyup eyleme gönderiyor. Eray’ın (Yıldırım’ı oynayan Eray Türk) belini açtım baktım bir mavi don var. Ne ulan bu don masmavi... Döndüm Çeto’ya “bundan sonra örgütte kimse burjuva donu giymeyecek” dedim. Zübeyir de “Kalsın” dedi... Genel havayı bozmadan öyle şeyler yapıyoruz.

Dizide kaçıncı bölümde girdin?
14. bölümde girdim Allah’a çok şükür 41. bölümü ölmeden tamamladım. Her sete gidişimde inşallah bugün ölmem diye dua ediyordum, dualarım kabul oldu! (Gülüyor)

İnternete girip “Muro” diye arama yaptığında karşına binlerce doküman geliyor. Dizide söyledikleri insanların diline pelesenk oldu. Mustafa Üstündağ’ın en beğendiği “Muro sözü, repliği” hangisi?
“Lanet olsun içimdeki insan sevgisine” tabii ki...

Muro bugüne kadar ölmekten nasıl yırttı? Yoksa senin sete giderken “İnşallah bu bölüm ölmem” diye yaptığın dualar mı onu kurtardı?
Çok sıcak geldi seyirciye... Gülüyor, ağlıyor, şarkı ve türkü söylüyor. Çeto’nun annesini taklit ediyor. İçimizden biri gibi aslında adam.

Dizide “Çeto”yu oynayan Şefik Onatoğlu da sizin gibi Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin öğrencisi. Tanışıyor musunuz? Dizide oynaması için sen mi önerdin?
Okuldan tanıyorum, çünkü Mustafa Hoca’nın (Alabora) asistanlığını yapıyordum. Pana Film’e, bizim okulda çok yetenekli bir çocuk var dedim, tanıştılar, “Çeto”yu oynamaya başladı.

MGSM’yi bitirmiş olmana rağmen orayla bağın sürüyor mu?
Tabii... Biz orada parasız okuduğumuz için o bizim boynumuzun borcu... Müjdat Gezen’in yaktığı o ateşi söndürmeyeceğiz.

‘Yolunda giden bir ilişkim var’
Sevgilin var mı?
Şu anda yolunda giden bir ilişkim var.

Kız arkadaşın da oyuncu mu?
Değil.

“Muro”dan önce başlayan bir arkadaşlık mı?
Öncesinden.

Şöhret bozmadı ilişkiyi?
Aman abi...

Keşke yapmasaydım dediğin ne var?
Hiçbir şey için keşke yapmasaydım demedim, inşallah bundan sonra da demem.

İyi ki yapmışım dediğin?
İyi ki oyunculuk konusunda ısrarlı olmuşum.

Mutlaka yapmalıyım dediğin ne var?
Yamaç paraşütü yapmak istiyorum.

Teyzenizin kızı Şerife’den aldığınız altın yüzük borcunu ödedin mi?
Daha ödemedim.

Ayıp değil mi? Tam 12 sene oldu.
Artık bir tane burma bilezik alıp götüreceğim ona... Geçen gün telefon açtı. “Adana’ya gelecek misin?” diye sordu. Geleceğim deyince “Koluna girip seninle Gazipaşa’da dolaşacağım” dedi. Onun bana yaptığı iyiliği asla unutamam.

Muro ve Çeto’nun filmi çekiliyor
“Ne olacak, ne bitecek diye ben de çok merak ediyorum. Henüz senaryo ile karşı karşıya gelemediğim için hikâyeyi kaba taslak anlatabilirim. ‘Muro’ ile ‘Çeto’ cezaevinden çıkarlar ve derler ki, “Biz artık köyümüze dönelim, evlenelim, aile kuralım ve örnek birer devrimci olarak başlayalım devrimi yapmaya”. Ancak köye gittiklerinde öğrenirler ki, muhtar cezaevindeyken onları Ruslarla evlendirmiş. Ütopyalarını gerçekleştirebilmek için önce mevcut eşlerinden boşanmaları gerekir. Bunun için Rus eşlerinin yaşadığı İstanbul’a gelirler. Film bu yaz çekilecek Kurban Bayramı’nda vizyona girecek. Filmi Zübeyir Şaşmaz yönetecek. Filmde, dizideki ‘Yıldırım’ da olacak.”

10 ismin çağrıştırdıkları
Necati Şaşmaz : Seviyorum
Gürkan Uygun : İyi ki tanımışım
Kenan Çoban : İyi arkadaşım
Erhan Ufak : Komik
Hüseyin Avni Danyal : Trabzon
Musa Uzunlar : Nâzımım
Tarkan Tüzmen : Albümü vardı
Bahadır Özdener : İyi yazıyor
Müjdat Gezen : Babam
Muzaffer Hiçdurmaz : Devrim




















Çek Cumhuriyeti maçı sonrasında atv Haber'in hazırladığı Fatih Terim 'detay haberi' oldukça ilginçti. Terim'in maç boyunca her hareketi mercek altına alınmış. İşte bu görüntüleri izlerken uzun süredir aklımdaki şeyi tekrar düşündüm. Fatih Terim, bence en kısa sürede Kurtlar Vadisi'nin kadrosuna dahil edilmeli... Bütün duygularını hareketleri ve mimiklerine bu kadar yansıtabilen Terim, Vadi'ye çok yakışır. İtalyanlar'ı andıran fiziği de eminim Terim'e oyunculukta başarının kapılarını açar. Ancak Milli Takım teknik direktörü kötü bir karakteri canlandıramayacağı için derin devletin esas adamlarından biri olur. Ne dersiniz?












Kurtlar Vadisi'nin Memati'si bağımlı sahnelerini iyi oynayabilmek için bir psikiyatrdan ders almış. Şimdi benim asıl merak ettiğim, psikiyatrın ruh sağlığı...












Düşmanları tarafından kaçırıldıktan sonra zorla uyuşturucuya alıştırılan Memati’yi oynayan Uygun ve bu role psikiyatrist Doç. Dr. Kemal Sayar'ın yardımıyla hazırlanmış.

Gürkan Uygun şunları söyledi:

UYUŞTURUCU BAĞIMLISI OLUNCA SEVİNDİM

Aslında Memati'nin uyuşturucu bağımlısı olduğuna çok sevindim. Dört yıldır aynı karakteri oynuyorsunuz ve oynadığınız karakter bir dönüşüm yaşıyor. Yeni bir şeyler öğreneceğim diye düşündüm. Aslında biraz da korktum. Çünkü doğru oynamak veya doğru şeyler yapmak zorundasınız. Çok sevilen ve çok gündemde olan bir dizi. Eroin kullananlar, bağımlılar var. Onların tepkilerini doğru göstermek lazım ki doğru tepkiler alalım. Yanlış bir şey yapmak istemiyorduk. Gündemde olan bir karakterin uyuşturucu bağımlısı olması etkileyici bir durumdu. Başarır mıyım, başaramaz mıyım diye korktum.
UZMANINA SORDUM

Bir konuyu bilmiyorsanız uzmanına danışırsınız. Bizim yaptığımız da buydu. Bir haftalık bir zamanım vardı. İnternetten bağımlı insanların önceki ve sonraki hallerinin görüntülerini seyrettim, araştırdım ve sonra Kemal hocanın karşısına geçtim.

MEMATİ HALA KURTULMAYA ÇALIŞIYOR
Memati, her şeyin iyisini içinde barındıran bir karakter. Böyle bir adamın bir anda eroin ile bu hale gelmesini üç bölümle bitirseydik yanlış mesaj olabilirdi. 10 bölüm oynadım. Hala kurtulmaya çalışıyor Memati.

BAĞIMLI MEMATİ'Yİ SEVDİLER

Eskiden teyzeler, kızlar, anneler beni sokakta gördüklerinde bir parça ürkerlerdi. Bana baktıklarında anların gözlerinden anlıyordum bunu. Çünkü dönem dönem korkunç bir yaratık olduğum için insanlar bana yaklaşmamayı yeğliyordu. Dizideki Memati’nin uyuşturucu bağımlılığından kurtulma sürecinde insanlar artık gelip boynuma sarılıyor. Ürkülen ve korkulan bir karakterin uyuşturucu batağına batmış hale gelmesine çok acıdı insanlar. Bir anda tepkiler değişti. Hatta bana sarılıp ağlayanlar, öğüt verenler bile oldu. Yolda beni gören bir teyze yanağımdan makas alıp ‘Seni sağlıklı gördüm’ bile dedi. Karakter, uyuşturucu kullandığı zaman o insanların çocuğu, kardeşi, abisi uyuşturucu kullanmış gibi oldu sanırım.

KESİNLİKLE BANA BENZEMİYOR

Memati insanların hayalindeki bir kahraman. Böyle bir adam zaten olamaz. Olacağını da zannetmiyorum. Çok uçta bir adam. Kesinlikle bana benzemiyor elbette. Her şeyi çok sert, uçta ve çok net. Elinden her bir iş geliyor. Böyle bir insan var mı bilmiyorum.’




Didem Taslan'ın Kurtlar Vadisi'nde canlandırdığı karakter son bölümde intihar etti. Taslan eğer bu yaz bikinili yakalanırsa o karakter öldürülecek ve diziden atılacak..
Kurtlar Vadisi dizisinin sezon finalinde sevgilisi "Memati" tarafından terk edilince intihara teşebbüs eden "Gamze"yi canlandıran Didem Taslan'ın akibeti, yaz aylarındaki yaşam biçimine bağlı. Eğer yaz tatili süresince bikinili görüntülenir ya da özel hayatıyla çok gündeme gelirse Taslan'ın canlandırdığı karakterin senaryodaki intihar teşebbüsü, ölümle sonuçlandırılacak. Ancak güzel manken tatilde dizinin kurallarına uygun davranırsa, yeni sezonda oynamaya devam etmesine karar verilecek ve "Gamze" kurtulacak.

'MANTIKLI BİR KARAR'
Aynı dizide geçmişte rol alan manken Nefise Karatay, bu sınavı geçememişti. Özel hayatıyla çok gündeme gelmeye başlayınca, Karatay'ın canlandırdığı karakter dizinin senaristleri tarafından öldürülmüştü. Böyle bir kuralın çok mantıklı olduğunu söyleyen Didem Taslan, "Bu dizi zirve ve gerçekten böyle bir dizide oynamak şans" dedi. Taslan, dizideki intiharı için ise şunları söyledi: "İnsan çaresiz kalınca hele de konu aşk ise maalesef bu olabilir. Ben sevdiğim adam için ölümü değil, yaşamayı göze alırdım. Çünkü bu hayat şartlarında ölmek daha kolay bir tercih. Asıl zor olan hayatta kalıp zoru aşabilmek."














Gazete 365 tarafından düzenlenen ve yılın en'lerinin seçildiği gecede eğitim kurumları ödülünü İhlas Koleji aldı. Ödülü İhlas Eğitim Kurumları adına Genel Müdür Hami Koç Bahçelievler Kaymakamı Turhan Ayvaz'ın elinden aldı.
Ödül töreni sonrasında kısa bir açıklama yapan İhlas Eğitim Kurumları Genel Müdürü Hami Koç "Gazete 365'in okuyucuları tarafından yılın en iyi eğitim kurumu seçilmek bizleri çok mutlu etmiştir. Ben bize böylesine güzel bir ödül veren okuyuculara özellikle teşekkür etmek istiyorum. İhlas Koleji öğretmenleri ve çalışanları dünya standartlarında bir eğitim vermektedir. Bugün İhlas Koleji teknolojiyi sadece kullanan değil, aynı zamanda Milli Eğitim camiasına teknoloji hizmeti veren bir okuldur. Bu başarının temelinde ise sevgi, güven, sabır ve yaptığımız işe inanmak vardır. Bu gün bizlere bu hizmeti sunan değerli insan ve öğretmen, Dr. Enver Ören Beyefendiye teşekkür etmek istiyorum. Milli Eğitim camiasına bu okulu kazandıranlar, yarınlarımıza iyi nesiller yetiştirmek için çaba sarf etmektedir" dedi.


Bahçelievler Sosyal Bilimler Lisesi konferans salonunda düzenlenen gece iş, eğitim ve siyaset dünyasını bir araya getirdi.

Spor spikeri Ümit Aktan'ın sunuculuğunu yaptığı ve yılın enleri ödüllerinin sahiplerini bulduğu gecede büyük bir coşku vardı.

Yılın en iyileri arasında Güngören Kaymakamı 'Gürbüz Karakuş', sanatçı 'Edip Akbayram', televizyon dizisinde 'Kurtlar Vadisi', televizyon programı dalında ise 'Var Mısın Yok Musun' ödül alanlar arasındaydı.











Bir klasik haline gelen Kurtlar Vadisi'nin heyecanlı, gerilimli ve bir sonraki sezona kadar merakla beklenen, Vadi'nin 41.Bölüm sonrası izlenilen sezon finali beklenilenin altında bir performans sergiledi diyebiliriz.Dizinin sezon finalinden önceki bölüm bile birçok kesim tarafından sezon finaline yakıştırılmıştı, ama umulandan daha az aktrasyonlu bir bölüm izledik.

Kurtlar Vadisi'nin son bölümlerine damgasını vuran ve birçok kesim tarafından gayesi vatana ihanet olarak nitelendirilen İskender Büyük karakterinin, final bölümünde asıl amacı ve bu yöndeki aktivasyonuna şahit olduk.Bölümün başlarındaki Polat ile İskender Büyük'ün konuşmaları birçok yönden dikkatle seyir edilmesi ve üzerinde durulması gereken konulardı, bu sahnede İskender'in oluşumunu ve işlevliğini daha gerçek bir yüzle gördük.İskender yaptıklarıyla vatana zarar veriyor ancak yaptıkları pozitif yöndende kaale alınırsa haklı olduğu konularda yok sayılmaz..

Polat Vatanı Milleti için bir insanın bile canının yanmasına karşı iken, İskender ise Devlet'i için gerekirse bütün insanları feda edebileceğini çıkarabiliriz bu sahnedeki konuşmalardan..Bölümde ayrıca bir daha gördük ki bu Ülkede her birimde farklı farklı kontrol-kollama metodları mevcut.İhtiyarlar Heyeti olarak nitelendirilen Devlet'in görünmeyen en büyük gücünün bile içinde İskender ve oluşumunu kollayanlar var ise bu İskender'in bu denli Büyük gösterilmesinde bir kanıt gibidir adeta..
Vadi'nin heyecanla beklenen sezon finali bölümü en çok bu konuşmalarla takdir topladı..ayrıca bölümde kaos ortamında büyük iş adamlarının nasıl hamle yaptığınada şahit olduk.Kare As konseyi, zamanında yurt dışına çıkarak İskender davasında istemedende olsa büyük bir yardımda bulundular.Vadi'nin bölümde dikkat çeken diğer bir konusu ise Memati ve Gamze 'nin ilişkileriydi. Gamze Memati'nin kendisini bıraktıktan sonra intihar ederek belkide günümüzde artık nadir rastlanan aşk fedakarlıklarından birini yaptı.Yeni sezonda muhtemelen kurtulacak ve Memati ile tekrardan birlikte olacaklardır büyük ihtimal..

Vadi'de belkide sezona en çok damga vuran oyunculardan biride Muro oldu..Diziye dahil olduğu ilk dönemler Polat ve ekibine karşı birçok hamlede bulundu ve çoğundada başarılı oldu.İnsan Ticareti ve Organ işlerinden sorumlu Örgütün Metropol Sorumlusu görevini üstlenen Muro diziye korkutarak dahil olduğu dönemleri unutturacak derecede sonrada sempatikleşti ve beraberinde birçok hayran bıraktırdı Muro karakterine..bir zamanlar Örgüt Başkanı ile arasında fiili tartışmalar yaşandığı için Örgütten ihraç edilen ve infazdan son anda kaçan Muro tekrarda Örgüt te yer edinmek ve hatta Başkanı koltuğundan edip yerine geçmeyi planlayan Muro, bu hususta en büyük düşmanı olarak gördüğü Polat Alemdar'a yardımlarda bile bulundu ve bu yüzden kendisini Polat'ın ekibine yakıştıran hatta haftalarca Polat'ın ekibinde yer alır mı almaz mı tartışmaları içerisinde bulunmasını sağladı izleyicilerin.. ama sonradan görüldüğü gibi yaptıklarının aslında Örgüt başkanını koltuğundan edip yerine kendisinin geçmesini arzuladığı içindi. Organ Mafyası, İnsan Ticareti yapan kişi zaten bu çizgiden çıkıpnerdeyse zıt göründüğü Polat Alemdar'ın ekibine geçmesi namümkün dü aslında..ama onunda planlarının gerçekleşmesinin sebebi İskender'in eylemleri ona yaptırma isteğiydi..ve kısmen başarılı oldu neticede Muro şu an polislerin kıskacında ve yeni sezonda yakalanıp yakalanmadığını göreceğiz..bu da merakla beklenen diğer bir konu vadi'de..

Ve Final Sahnesi
Kurtlar Vadisi'nin çözümlemesi ve tahmin yürütülüşü açısından en pasif kalan sezon finaliydi diyebiliriz..Daha önce Kurtlar Vadisi efsanesi başladığından beri izlediğimiz her sezon finalinde gelecek olan yeni sezonda nasıl başlanacağı ve benzeri birçok tartışma uzun süre konuşuluyordu, ama Pusu'nun sezon finali izleyiciden tepki aldı, özelliklede İskender'in kolayca cezaevinden çıkması ve hemen ardından Polat'ı büyük bir ateş çemberine alması.birçok kesiminde beyan ettiği gibi muhtemelen Polat'ın ekibinde çelik yelek var ve Polat'ın İskender'in yapmış olduğu bu operasyonlardan haberi bilgisi var..Kurtlar Vadisi Pusu'nun gelecek olan yeni sezonunda gerek oyuncu kadrosu olsun gerekse senaryo açısından olsun birçok yeniliğin yapılacak olması kuvvetle muhtemeldir. Çünkü görünen o ki İskender Büyük ve oluşumu daha fazla yeni düşmanlarda ortaya çıkaracaktır. Yeni sezonda yine Derin Devlet-Derin Çete ağırlıklı senaryo üzerinde bir yol izleyeceği kesin gibi görünüyor..

Bizde Kurtlar Vadisi fanatikleri olarak umuyoruz ki yeni sezonda da istikrarı devam ettirip çok daha güzel bölümler bizlere izlettireceği umuduyla, Kurtlar Vadisi Pusu'nun 41 Bölümlük harika bir seri izlettiren Pana Film Ekibine teşekkürlerimizi sunuyor, ve yeni sezonda Başarılarının Devamını Diliyoruz..





Hakkari'de İki Kız Öğrenci Tarafından 'Karakalem Serim Sergisi' Açıldı.



Hakkari'de iki kız öğrenci tarafından 'Karakalem Serim Sergisi' açıldı.
Kültür Merkezi Salonu'nda hazırlanan serginin açılışına Hakkari Vali Vekili Ali Hamza Pehlivan, İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Emin Özatak, kamu kurum ve kuruluş amirleri ile bazı bayanlar katıldı. Anadolu Öğretmen Lisesi 2. sınıf öğrencisi Berivan Yiğit ile bir süre önce Cumhuriyet Lisesi'nden mezun olan arkadaşı Nurhan Karaman tarafından hazırlanan serginin açılışını Vali Vekili Ali Hamza Pehlivan yaptı. Açılışta bir konuşma yapan Pehlivan, uzun bir zaman sonra ilde ilk kez bir karakalem sergisi açıldığını belirterek, sergiyi açan kızlara teşekkür etti. Daha sonra açılışını yaptığı sergide yer alan resimleri yakından inceleyen Vali Vekili Ali Hamza Pehlivan, sergiyi açan kızlarla bir süre sohbet etti. Pehlivan, birbirinden güzel resimler çizen kızları tebrik ederek, nice güzel resimler yapmalarını diledi. Kızlar ise, sergide yer alan ve ağlayan ağlayan bir bayana ait resmi ise Vali Vekili Ali Hamza Pehlivan'a hediye ettiler.


Sergiyi açan kızlardan Berivan Yiğit ile Nurhan Karaman ise, bir yıllık bir çalışma sonrasında değişik portre resimler yaptıklarını belirtti. Sergide 50 resmin bulunduğunu dile getiren kızlar, "Yaptığımız resimleri 40 ile 100 YTL arasında satarak aile bütçemize katkıda bulunmaya çalışacağız. 2 gün süre ile halkın beğenisine açık kalacak sergimizde Atatürk, Fatih Sultan Mehmet, bazı ressamlar ile Kurtlar Vadisi Pusu dizisinin başrol oyuncusu Polat lakaplı Necati Şaşmaz'ın resimleri yer alıyor" şeklinde konuştular.
Bir gazetecinin Polat lakaplı Necati Şaşmaz'a ait yaptığınız resmi kendisine göndermeyi düşünüyor musunuz? yönündeki soruya ise kızlar, "İmkanlarımız olsa yaptığımız resmi kendisine göndereceğiz. Ancak elimizde adresi yok. Bu nedenle nasıl göndereceğimizi bilmiyoruz. Adresini bulmamız halinde Necati Şaşmaz'a resmini göndereceğiz" şeklinde cevap verdiler.


Gürkan Uygun namı diğer Memati, bağımlılık sahnelerinden sonra halkın sempatisini kazandığını söylemiş. Vallahi o kadar başarılı bir oyunculuk ortaya koydu ki, ben bile Memati'nin gözünü kırpmadan adam öldürebileceğini unuttum.


Yeni Şafak televizyon yazarı Bekir Hazar,Pusu'nun en merak edilen sorusunun cevabını yazdı!



Malumunuz şeker hastaları tatlıdan uzak durur.

Kurtlar Vadisi'nde ortalığı karıştırıcı İskender büyüğümüz gözaltına alınıyor. Adamın şekeri var. Gözaltında ne olur ne olmaz diye hassasiyet gösteriliyor, insülin iğneleri bile yapılıyor. Sonra tutuklanıp cezaevine gönderiliyor. Hapiste şeker hastası adama üzeri fındık fıstıklı bir tepsi baklava geliyor. Şeker hastası İskender de yiyor. Herhalde bir bölüm sonrasında şeker hastası İskender'i baklavadan öldürecekler...



KURTLAR Vadisi artık alıştığımız bir sezon finaliyle yaz molası aldı. Son bölümde Polat ve ailesinin evi yakıldı, adamları vuruldu, Vadi kadınları yaralı olarak hastanelere kaldırıldı. Şimdi yaz boyunca Pana Film ile oyuncular arasında yeni sezon için ücret pazarlığı yapılacak. Anlaşma sağlananlar için sezonun ilk bölümünde ambulans gelecek, ücreti beğenmeyenler içinse cenaze arabası... Bu arada şu Vadi kadınları hiç gün yüzü göremeyecekler mi? Diziye giren neredeyse tüm kadın karakterler bir süre sonra ölüyor... İçlerinde bir tek Polat'ın analığı sağ kaldı. Onun da yangından nasıl çıkacağı belli değil!.. Diğer yandan Memati'nin sevgilisinin intihara yeltenme sahnesinde bir gariplik vardı. Memati, terk etmek istediği sevgilisini kolundan tutup, kapının önüne koydu. Gürültü üzerine kapıyı açtığında bir de baktı ki sevgilisi bileklerini kesmiş! Peki bu kadın çantasında jiletle mi dolaşıyor? Mafya üyesinin sevgilisi olunca insan "takım çantası" taşır gibi yanında, jilet, sustalı, maket bıçağı, yedek şarjör, şırınga, sinyal bozucu v.s. mi bulundurur?



''Ana Kız Okuldayız'' okuma yazma kampanyası başladı. Emine Erdoğan'ın, ''Türkiye için çok hayırlı, çok değerli bir faaliyet'' dediği kampanyanın sürpriz bir destekçisi daha vardı.
''Ana Kız Okuldayız'' okuma yazma kampanyası başladı.
Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen törende konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, ''Türkiye için çok hayırlı, çok değerli bir faaliyet'' için bir araya gelindiğini ifade etti.

Erdoğan, ''Daha çok ışığa, daha çok aydınlığa, daha çok sevgiye ve daha çok bilgiye ulaşmanın kapılarını açıyoruz. Bugün burada yeni bir okuma yazma öğretimi kampanyasının açılışını gerçekleştiriyoruz. Okuyarak öğrenerek karanlığı aşacak, aydınlığa ulaşacağız. İstiyoruz ki kimse bilgi edinme hakkından mahrum kalmasın, kimse eğitim yolunda haksızlığa maruz kalmasın'' dedi.

Bilenlerle bilmeyenlerin bir olmadığının bilindiğini, medeniyetin yolunun bilginin yolu olduğunu ifade eden Erdoğan, okuyarak zenginleşmenin, dünyanın en güçlü bireylerine, en güçlü ailelerine, en güçlü toplumuna kavuşmak anlamına geldiğini söyledi.

Erdoğan, devletin ve milletin bu konudaki eksikliklerini gidermek için bütün gücünü ortaya koyması gerektiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ülkemiz için, milletimiz için, umutlarımızı besleyecek çok muhteşem gelişmelere şahit oluyoruz. Son yıllarda Türkiye'de her alanda olduğu gibi, eğitim sisteminde de çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Devletimiz gücünü milletimizle milletimiz de gücünü devletimizle paylaşınca, ülkemizin her tarafında, her şehrinde muhteşem gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişmelere şahit olmaktan, bu hayırlı gelişmeleri teşvik etmekten naçizane kendi adıma çok büyük saadet duyuyorum.''
HAYIRSEVERLERİN DESTEKLERİ-

Emine Erdoğan, özellikle yeni yapılan okulların, çoğalan dersliklerin, bütün okullara gönderilen bilgisayarların, teknoloji dersliklerinin, ders kitaplarının ücretsiz dağıtılmasının ve yoksul çocukların okula kazandırılması için verilen teşviklerin son derece sevindirici gelişmeler olduğunu vurguladı.

Eğitim faaliyetlerinin devlet ve millet işbirliği ile yürütülmesinin, hayırseverlerin okur ve derslik yapmasının, ihtiyaç sahiplerinin burs ve yurtlara kavuşmasının da ayrı bir sevinç kaynağı olduğunu dile getiren Erdoğan, ''Son 5,5 yıl içinde yapılan 115 bin dersliğin 28 bine yakını hayırseverlerimiz tarafından yapılmış. Bu durum ülkemiz adına beni en çok heyecanlandıran gelişmelerden biridir. Özellikle hayırseverlerimize çok teşekkür ediyorum'' dedi.

Erdoğan, belediyelerin ve kaymakamlıkların, sivil toplum örgütleriyle güç birliği içinde gönüllü eğitim çalışmaları yapmalarının da son yılların en güzel gelişmelerinden biri olduğunu belirtti.

Eğitim sisteminin eskiye nazaran çok büyük gelişmeler gösterdiğini, ancak hala toplumun bir kesiminin bundan yararlanamadığını görmenin kendisini üzdüğünü ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

''Geçmişte birçok değişik nedenden dolayı eğitim faaliyetine hiç başlamamış veya yarım bırakmak durumunda kalmış vatandaşlarımız var. Hala okuma yazma bilmeyen 5 milyona yakın insanımız var. Bu rakam 2000'li yılların başında 6,5 milyon civarındaydı. Demek ki son 5 yılda 1,5 milyon insanımız okuma yazma öğrenmiş. Ben bu 1,5 milyon insanımızın her birini ayrı ayrı tebrik ediyorum. Zira bu kardeşlerimiz, azimle, iradeyle bütün zorlukların aşılacağının, öğrenmenin yaşının olmadığının en güzel örneklerini verdiler. Onlar zor olanı başardılar. Geçmişte şu ve ya bu sebeple yapamadıklarını yaptılar. Geçmişin bahanelerine sığınmadılar önlerindeki imkanı en güzel şekilde değerlendirdiler.''

Okuma yazma öğrenenlere emek veren ve okuma yazma öğreten eğitimcilere de teşekkür eden Erdoğan, ''İnşallah 4 yıl içinde okuma yazma bilmeyen 5 milyona yakın vatandaşımızın 3 milyonu daha okuma yazma öğrenecek'' dedi.

-EĞİTİM SEFERBERLİĞİ-

Emine Erdoğan, eğitim seferberliğinin kalkınmada öncelikli illerden başlayacağını ve Türkiye'de yaygınlaşacağını belirterek, 1. ve 2. kademe kursları başarı ile bitiren kursiyerlerin sadece okuma yazma öğrenmekle kalmayacaklarını, 2011 yılına kadar ehliyet sahibi olacaklarını bildirdi.

Kursları başarı ile bitirenlerin açık öğretim programlarına 6. sınıftan itibaren katılıp devam edebileceklerini anlatan Erdoğan, kampanya ile beraber açık öğretim hizmetlerinin yaygınlaştırılması konusunda önemli çalışmalar yürütüldüğünü söyledi.

''Böylece her vatandaşımız eğitimine kaldığı yerden devam etme imkanı bulacak'' diye konuşan Erdoğan, kampanyaya ilk etapta 5 milyon YTL destek sağlayan Halk Bankası'na teşekkür etti.

Emine Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

''Böyle sosyal yönü olan her gayreti, her çabayı şükranla karşılıyoruz. Elimden geldiğince bu tür sosyal faaliyetlere, insana ve topluma yönelik çabalara destek olmaktan büyük onur duyuyorum. Maddi ve manevi katkıda bulunduğum bu faaliyetleri her şeyden çok önemsiyorum. 30 yaşında, 40 yaşında okumaya başlayan, artık okuyabildiği için sevincini paylaşmak isteyen binlerce insanımızla buluştum. Her biri için ayrı ayrı büyük bir heyecan duydum. Hiçbir emek zayi olmuyor bu dünyada. Sabırla, ısrarla, gayretle biriken nice damlalar zaman içinde nehirlere dönüşebiliyor.''

Kampanya ile elde edilen imkanın sadece okuma yazma öğrenmekle sınırlı kaymayacağına, daha pek çok güzelliklere kapı açacağına inandığını belirten Erdoğan, evladının ödevini takip edebilecek bir annenin, çocuklarının eğitimine yapacağı katkının hesap edilemeyecek bir şey olduğunu kaydetti.

Erdoğan, okuma yazma seferberliğinin sosyal faydasının sonsuz olduğunu anlatarak, ''Özellikle kadınlarımızın bu heyecanına şahit olmak beni de son derece heyecanlandırıyor, gelecek için umutlandırıyor. Bize bu heyecanı yaşatan, gelecek umutlarımızı tazeleyen herkese çok teşekkür ediyorum'' diye konuştu.

Organizasyonunu Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaptığı kampanyanın sponsorluğunu Halk Bankası üstlendi.











PERŞEMBE, bir veda gecesiydi; Atv’de Parmaklıklar Ardında sezona veda etti, Show TV’de düğünlerinde bile tartışan ve izleyeni kahkahalara boğan Eşref Saati sezonu kapatıyordu... Ardından Kurtlar Vadisi’nin korkunç bir yangınla noktalanan sezon finalini izledik... İskender yakalandı, sorun bitecek derken, bir çöp kamyonuyla Ömer Baba’nın evini bastı; kapıda Polat’ın üç adamı vardı, önce onlar vuruldu, sonra ev ateşe verildi... Ömer baba, karısı, Polat, küçük bebek ve biri kör gelin olmak üzere tam yedi kişi içerideydi, yani toplam on kişi... Belli ki yeni sezon, acılarla açılacak.





Emine Erdoğan’ın himayesinde gerçekleştirilen kampanyaya Kurtlar Vadisi’nin ‘Polat’ı Necati Şaşmaz da destek verdi.



Polat ile İskender arasında geçen konuşmayı iyi dinlediğimizde İskender'in konuşmalarında yalan atma eylemi içerisinde olmadıgını görebiliriz.Yani Polat'ın sorduklarını cevaplamayan kişinin Polat'a yaranmak için yalan söylemeye de ihtiyacı yok.

Bu durumda dizide İskender'in Amerika,İsrail adına çalışan,amacının ülkeyi bölmek parçalamak oldugunu düşünüyordu çoğu kişi.Pana film böyle lanse etmişti.Ancak son bölümdeki konuşmalarda İskender'in bütün bunları Vatan için yaptığı izlenimi çıkabilir.Terör örgütü elbette kabulllenilebilir bir duurm değil ancak İskender'in anllattıklarında ; ''Zafere giden yolda herşey mübahtır.Sonuçta Vatan kazanıcak.'' düşüncesi mevcut.Bunu kimse inkar edemez.
Bilemiyorum Pana Film ne yapmaya,ne işaret vermeye çalıştı ancak İskender'in de kendne göre inandığı şeyler var,herşeyi bağımsızlık uğruna yaptığını zaten kendisi de söyledi.

Polat'ta Vatanını seven biri.Ancak devlet yaptığı işlerde masum insanlara zarar gelmesini asla istemiyor.

Kurtlar Vadisi Irak'ta Amerikalı komutanın Polat ile yemekteyken konuşmalarını iyi hatırlayın ; ''Sen Vatanın için bir masumun bile ölmesini göze alamazken ben Vatanım için 100 askerimi kendim öldürürüm (veya 100 masum kişiyi öldürürüm)'' tarzı birşey söylemişti.İskender'in de konuşmalarından bu adamın görüşünde oldugu çıkarılabilir ...

Sizce bu durumda İskender Vatan Sever biri mi,yoksa Vatan haini mi ?

YORUMDA BULUNMAK İÇİN TIKLAYIN

İLK 100 PROGRAM /HEDEF KITLE : AB
05 HAZİRAN 2008 PERŞEMBE

NO PROGRAM ADı KANAL RATING (%) SHARE (%)
1 KURTLAR VADISI PUSU [NET] SHOW 16,50 46,40
2 KURTLAR VADISI PUSU (OZET) [NET] SHOW 10,10 26,00

3 ANNEM [NET] KAND 7,60 21,70
4 KAVAK YELLERI [NET] KAND 6,80 19,60
5 PARMAKLIKLAR ARDINDA [NET] ATV 5,20 15,00
6 UGUR DUNDAR''LA STAR HABER [NET] STAR 4,60 21,30
7 M.ALI BIRAND''LA KANAL D ANA HABER [NET] KAND 4,30 20,10
8 SABAHLARIN SULTANI [NET] KAND 3,50 28,10
9 TEK TURKIYE [NET] STV 3,30 10,80
10 ESREF SAATI. [NET] SHOW 3,30 10,00



İLK 100 PROGRAM / HEDEF KITLE : TOTAL
05 HAZİRAN 2008 PERŞEMBE

NO PROGRAM ADı KANAL RATING (%) SHARE (%)
1 KURTLAR VADISI PUSU [NET] SHOW 16,20 47,00
2 KURTLAR VADISI PUSU (OZET) [NET] SHOW 10,90 27,30
3 TEK TURKIYE [NET] STV 6,60 22,20
4 ANNEM [NET] KAND 6,40 18,90
5 KAVAK YELLERI [NET] KAND 6,30 18,30
6 PARMAKLIKLAR ARDINDA [NET] ATV 5,00 14,60
7 BEZ BEBEK [NET] FOX 3,60 9,90
8 ESREF SAATI. [NET] SHOW 3,40 10,40
9 M.ALI BIRAND''LA KANAL D ANA HABER [NET] KAND 3,10 17,30
10 UGUR DUNDAR''LA STAR HABER [NET] STAR 3,00 16,80




Sezonun en çok ilgi gören dizisi Kurtlar Vadisi kafalarda birçok soru işareti bırakarak tatile girdi... Vadi'nin sezon finalinde Polat Alemdar, İskender Büyük'ten istediği bilgileri alamadı.
Son bölüme İskender'in darbe planı ve 28 Şubat nedeniyle ilgili yapılan konuşmalar damga bastı.
Finalden akıllarda kalan diyaloglar ise şöyleydi:


POLAT ALEMDAR: Yer yerinden oynamadan hiçbir şey yerine oturmaz.



POLAT ALEMDAR: Bu ülkede herkes kahraman olur ama korkaklar asla... Bunlar korktukları için saldırganlaşıyor, köpek gibi...



İSKENDER: Yıllardır takip ederim bu Polat Alemdar'ı. Hiçbir kadına kibar davrandığını görmedim.



İSKENDER BÜYÜK: Filden büyük fil avcısı var
POLAT: Fil avcısından da büyük ALLAH var.



GAMZE: Senden önce kimseyi sevmedim!
MEMATİ: Ben senden önce kedi bile sevmedim!



MEMATİ: Bırakıp gitmemden mi yoksa öldürmemden mi korktun?
GAMZE: Öldürmenden korksam şimdi burada olur muyum?



Gamze vurulmuştur. Memati onu hastaneye götürürken;

MEMATİ: Ölme lan!



İSKENDER: Devlet satılığa çıkmış biz de satın aldık. Bıraksaydık da sahipsiz mi kalsaydı?..



İSKENDER: Mustafa Kemal bu ülkeyi kurarken nasıl işbirliği yaptıysa, ta ki bağımsızlığı alana kadar ben de onlarla işbirliği yaparım.
POLAT ALEMDAR: Mustafa Kemal 1919'da Samsun'a çıktı, Washington'a değil.



İSKENDER: Devlete düşman gerek.
POLAT ALEMDAR: Siz varken bu ülkenin düşmana ihtiyacı yok.
İSKENDER: Korku yaratmazsan devleti yönetemezsin.



POLAT ALEMDAR: Terörü sen yaratmadın mı?
İSKENDER: Kötü mü yaptık? Terör olmasaydı bu ülkenin çocukları bayraklarının ne anlama geldiğini unuturdu.
POLAT ALEMDAR: Siz olmasaydınız bayrak gönderde ve gönüllerde olurdu, tabutların üstünde değil.



POLAT ALEMDAR: 28 Şubat niye yapıldı?
İSKENDER: İrtica.. Sence niye yapıldı?



POLAT ALEMDAR: 35 milyon doları iç etmek için. Bankalardan soyulan paraları... Düşün ki bu banka patronları her gün 1 milyon dolar yiyorlar. Eder senede 365 milyon dolar. 10 sene boyunca her gün çaldıkları paraları yeseler bu para ancak bitiyor. Bu patronların hepsi şu anda meteliğe kurşun atıyor. Para sizde değil mi?



İSKENDER: Biz parayı onlara yedirir miyiz? Onlar kim ki?

Paranın yerini İskender'den öğrenemeyen Polat onu "bana paranın yarısını teklif etti" derim diye tehdit etti! Gelişmeler sezonda belli olacak?


;;