30 Haziran 2007 Cumartesi 10:45
İzleyenlerini ekran başına kilitleyen dizilerin artması, yeni iş kolları oluştururken son olarak bunlara ‘video görüntülü oyuncu portalı’ eklendi. Fakat dizilerin tatil dönemi kapıya dayanınca, sektörde kriz baş gösterdi.
Milyonları ekran başına kilitleyen yerli dizilerin birer birer yaz tatiline girmesi sevenlerini olduğu kadar; villa sahiplerini, otomotiv firmalarını, takı tasarımcılarını, cast (oyuncu) ajanslarını, müzisyenleri ve yöresel kıyafet satan esnafı da üzüyor. Niye mi? Şöyle ki, bugüne kadar televizyonlarda yayınlanan 300’ü aşkın diziyle birlikte bu sektöre özgü iş kolları oluştu. Kimi dizilere villasını, konağını kiralarken kimi oyuncu yetiştirmek için çabalayıp durdu. Dizi sektörü, yaklaşık 130 bin kişinin çalıştığı, haftalık 160 bin YTL’nin harcandığı ve milyonlarca dolar reklamın döndüğü bir sektöre dönüştü. Dizi sanayi yaz tatiline girince yan sanayide de ister istemez bir sıkıntı meydana geliyor.

Video görüntülü oyuncu portalı
Dizilere, filmlere ve reklâmlara yeni oyuncular kazandırmayı amaçlayan cast (oyuncu) ajansları her geçen gün çoğalıyor. Bunlar arasında gerçek oyuncular bulma gayretinde olanlar da var; kaydolanlardan para kazanma derdinde olanlar da… Oyuncu koçluğu kavramıyla henüz tanışmışken, şimdi daha yeni bir kavramla tanışıyoruz: Video görüntülü oyuncu portalı… Yurtdışında pek çok örneği bulunan ve başarılı sonuçlar alınan bu uygulama, Türkiye’de Banu Öztürk ve Ceyhun Canikligil tarafından www.cast-portal.com adresinde uygulanıyor. Bu sitede, oyuncu olmak isteyenlerin 2 dakikalık görüntüleri yer alırken (bu süre içinde kendinizi istediğiniz gibi ifade edebiliyorsunuz), dublajcıların da ses kayıtları bulunuyor. Buraya başvurabilmek için yapmanız gereken tek şey 0212 297 55 25 numaralı telefonu arayıp randevu istemek. Görüntülerinizin 12 ay yayınlanacağı bu yere giderken cebinize 100 YTL koymayı da unutmayın.
***
Dizilere kiralık mekân İlk zamanlar uygulanan; ‘gelin, dizinizi bizim konakta dilediğiniz gibi çekin!’ anlayışı çoktan bitti. Bunun yerini alan ‘sahibinden dizilere kiralık lüks villa’ dönemindeyse işler tıkırında… Dizilere mekân kiralayan emlakçılar, dizi piyasasına uygun yeni bir isim bulmakta da gecikmemiş: “Mekân menajerliği” Aşiret dizilerinde konak; sosyete dizilerindeyse (erkeklerin kadınları, kadınların da erkekleri aldattığı) lüks villa görselliğinin önem kazanması buraların sahiplerini oldukça mutlu ediyor. Dizilerin çekildiği mekânların fiyatları günlük 250 YTL’den 5 bin ABD Doları’na kadar değişiyor. Eğer çekim yapılacak yer devlete ait; saray, müze, tarihî konak, park, köprü, sokak ve cadde gibi yerler ise devlet bu mekânlara özel fiyat tarifeleri belirlemiş. Ve parayı peşin almadan da ‘motor’ dedirtmiyor.
***
Polat’ın Mercedes’i varsa bizim de olmalı
Konak ya da villaların büyüleyiciliği bir yana özellikle son birkaç yıldır izlenme rekorları kıran dizilerdeki otomobiller, başrol oyuncusunun da karizmasıyla ihtişamına ihtişam katıyor. Ve böylece satışlarını artırıyor. Otomobil reklâmı açık açık yapılmayıp göze batmadığı için izleyici de bundan rahatsız olmuyor. Dünya literatüründe ‘product placement’ diye bilinen bu ‘reklâm’ uygulamasıyla otomobil firmaları yeni ürettikleri modelleri başroldeki kahramanın karizmasıyla bütünleştirip daha kolay pazarlayabiliyorlar. Yalnız şöyle bir durum da var ki her firma her diziye otomobil vermiyor. Dizideki karakterlerin marka imajına olan uyumluluğu çok önemli... Bunun yanı sıra dizinin senaryosu, yönetmeni ve izlenirlik oranı da firmalar tarafından incelemeye alınıyor.
***
Yusuf’un yüzüğü, Zerda’nın seti bulunur
Dizilerin müziği unutulmaz olur da takıları unutulur mu hiç! İlk günkü karizmasından bir şey kaybetmemiş olan Deli Yürek dizisinin efsanevi kahramanı Yusuf, taktığı yüzükle gümüşçüleri mutlu etmişti. Bu aynı zamanda Aznavur Pasajı’ndan alınan -sıradan- bir yüzüğün Türkiye’ye mal olması anlamına da geliyordu. Yine Kurtlar Vadisi’nde Polat’tan Elif’e kadar takılan takılar kısa bir süre önce satışa sunulmuş ve satış patlaması yaşanmıştı. Keza yüzük, kolye ve küpe olmak üzere üçlü bir set halinde tasarlanan ‘Zerda’ takıları da takım halinde en çok satılan aksesuarlardan biriydi. Aşk konusunu işleyen dizilere binlerce dolar ödeyerek sponsor olan Altınbaş ve Atasay’ın yetkilileri, dizilerin büyük bir sergi salonu olduğunu ve yaptıkları yatırımın karşılığını fazlasıyla aldıklarını belirtiyorlar.
***
Dizilere söz yazılır, beste yapılır
Yerli dizilerdeki konaklar ya da otomobiller bir süre sonra unutulmaya yüz tutsa bile emin olun ki dizi şarkıları unutulmayacaktır. Evet, dizi sektörünün bir diğer iş kolu müzik… Kıyasıya rekabetten birincilikle sıyrılmaya çalışan diziler soluğu ünlü isimlere beste yaptırmakta almıştı hatırlayacaksınız. Hiç şüphe yok ki bu isimlerden önde olanları Kıraç ve Gökhan Kırdar… Keza İntizar, Cem Yanık ve Hakan Taşıyan da popülerler arasında… Bugüne kadar en çok satan dizi albümü, Gökhan Kırdar öncülüğünde hazırlanan Kurtlar Vadisi…
***
Sıla’nın ipek şalı, Beyaz’ın bindallısı...
Dizilerde kullanılan takılar kadar giyilen kıyafetler de yok satıyor. Geçtiğimiz aylarda İstanbul’da yapılan “Doğu’dan İstanbul’a Kadın Eli” sergisinde bunun bir örneği yaşanmıştı. Güneydoğu’dan sergi açmaya gelen kadınlar, İstanbullu bayanların dizilerde görmeye alıştıkları; ipek şallara, yorganlara, çantalara, patiklere, keçelere, yazmalara, el örmesi yolluklara hayran kalmıştı. Sıla’da oynayan Cansu Dere’nin şalı ve tokası ile Yaralı Yürek’teki Vildan Atasever’in giydiği bindallı merak edildi.


Cumaertesi / Zaman

DEVAMI VE YORUMLAR İÇİN TIKLAYINIZ.

0 Comments:

Post a Comment